English
GRANTED AN OPTION : English Turkish
opsiyon verdi, önceden belirlenmiş şartlar altında bir ticari işe katılma hakkı vaat etti
GRANTED HIM HER FAVORS : English Turkish
onunla birlikte oldu, onunla cinsel ilişkiye girdi, onunla sevişti
GRANTED HIS REQUEST : English Turkish
talebini yerine getirdi, ricasını kabul etti, dilekçesini kabul etti, isteğini yerine getirdi
GRANTED HIS WISH : English Turkish
isteğini yerine getirdi, arzusunu yerine getirdi, ricasını kabul etti
GRANTED THE USE OF : English Turkish
-kullanımını kabul etti,
kullanımına izin verdi
GRANTEE : English Turkish
n. yardım alan kimse, burslu öğrenci, hibe alan kimse, imtiyaz sahibi
GRANTER : English Turkish
n. veren kimse, bağış yapan kimse; miras bırakan kimse
GRANTING : English Turkish
n. bağışlama, yerine getirme (rica veya arzu hakkında); bağışlama eylemi, hediye etme eylemi
GRANTING A DIPLOMA : English Turkish
diploma vermek, mezuniyet sertifikası vermek
GRANTING A REQUEST : English Turkish
ir talebi yerine getirmek, bir ricayı kabul etmek, bir isteği kabul etmek, bir arzuyu yerine getirmek
GRANTING HIS WISHES : English Turkish
onun isteklerini yerine getirdi, onun arzularını gerçekleştirdi, onun isteklerini yerine getirdi
GRANTOR : English Turkish
n. hibe eden kimse, bağış yapan kimse, burs veren kuruluş
GRANTS : English Turkish
n. ödenekler, yardımlar, burslar
GRANTS IN AID : English Turkish
n. ödenekler, devlet yardımları
GRANULAR : English Turkish
adj. granül, taneli, tanecikli, pürüzlü
GRANULARITY : English Turkish
n. taneli olma, ufak toplar şekline olma özelliği; tanecikler şeklinde olma
GRANULARLY : English Turkish
adv. granüller şeklinde, tanecikler şeklinde, taneli olarak; kabaca, pürüzlü bir şekilde
GRANULATE : English Turkish
v. granüle etmek, öğütmek, tanelemek, tanelenmek, kabarcıklanmak
GRANULATED : English Turkish
adj. toz, tanecikli, taneli, öğütülmüş
GRANULATED SUGAR : English Turkish
toz şeker
GRANULATION : English Turkish
n. öğütme, taneleme, tanelenme, granülasyon
GRANULATIVE : English Turkish
adj. granülasyon ile tanımlanan, tanecik oluşumu ile karakterize dilen
GRANULATOR : English Turkish
n. taneleyici, taneleyen kimse veya şey
GRANULE : English Turkish
n. granül, tanecik, zerre
GRANULIFORM : English Turkish
n. tanecik şeklinde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani