Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GRAPEVINE : English Turkish

n. asma, söylenti, dedikodu, rivayet, dedikodu gazetesi

GRAPEVINE TELEGRAPH : English Turkish

n. dedikodu, dedikodu gazetesi

GRAPEY : English Turkish

adj. üzüm bağı ile ilgili, üzümle ilgili, asma ile ilgili; üzüme benzeyen, üzün tadında olan; üzüm içeren

GRAPH : English Turkish

n. grafik, diyagram, çizelge, eğri, işaret

GRAPH PAPER : English Turkish

milimetrik kâğıt, grafik kâğıdı

GRAPHEME : English Turkish

n. yazıbirim, bir fonemi temsil etmek için kullanılan harf veya simge

GRAPHIC : English Turkish

adj. grafikle gösterilen, grafik ile ilgili, açık ve net, canlı, hat sanatı ile ilgili

GRAPHIC ADAPTER : English Turkish

grafik bağdaştırıcı, bilgisayar ekranında grafik görüntüler gösterimini sağlayan kart

GRAPHIC ARTIST : English Turkish

grafiker

GRAPHIC ARTS : English Turkish

grafik sanatı

GRAPHIC ARTS MONTHLY : English Turkish

Graphic Arts Monthly, grafik sanatlar ve baskı endüstrisiyle ilgili konuları ele alan aylık Amerikan dergisi

GRAPHIC CHARACTER : English Turkish

grafik karakter, ressamlıkta ve çizimde kullanılan grafik işaretler

GRAPHIC DESCRIPTION : English Turkish

grafik tanımlama, canlı tanım, ayrıntılı tasvir

GRAPHIC DESIGN : English Turkish

n. grafik tasarım, reklamlarda veya dergilerde metni görüntüleri ve sembolleri birleştirme sanatı, bilgi iletmek veya etki yaratmak için metinle birlikte resimler kullanımı gibi görsel öğeler seçme ve kullanma mesleği; grafik tasarım sanatı ürünü

GRAPHIC DESIGNER : English Turkish

n. grafik tasarımcı, grafik sanatında yetenekli olan kimse, grafik sanatçısı

GRAPHIC DISPLAY : English Turkish

grafik gösterim, grafikler gösterebilen bilgisayar ekranı

GRAPHIC EFFECTS : English Turkish

grafik etkileri, resim yapma ve çizme ile yaratılan etkiler, görsel efektler

GRAPHIC FROU FROU : English Turkish

grafik frou frou, süslü grafik dekorasyonu

GRAPHIC MODE : English Turkish

grafik mod, bir bilgisayarda uygun grafik bağdaştırıcısı ve görüntü ile çizim ve grafik yapılabilen durum

GRAPHIC OBJECT : English Turkish

grafik nesnesi, görsel bilgi içeren belge

GRAPHIC PRINTING : English Turkish

grafik baskı, bir yazıcıda resimler veya çizim basma (metin baskısının aksine olarak)

GRAPHIC WORD PROCESSOR : English Turkish

grafik kelime işlemci, kullanıcının belgeyi kodlarla değil de piksellerle göstererek grafik ve diğer sembolleri birleştirmesini sağlayan kelime işlemci

GRAPHICAL : English Turkish

adj. açık ve net, canlı

GRAPHICAL DESCRIPTION : English Turkish

grafik tanımlama, canlı tanım, ayrıntılı tasvir

GRAPHICAL USER INTERFACE : English Turkish

n. grafiksel kullanıcı arabirimi, kullanım kolaylığı sağlamak için grafik metotlar kullanan arabirim (Bilgisayar)