English
GRANNIE GLASSES : English Turkish
n. yuvarlak tel gözlük
GRANNIE KNOT : English Turkish
n. gevşek düğüm
GRANNY : English Turkish
n. anneanne, babaanne, büyükanne, nine
GRANNY GLASSES : English Turkish
n. yuvarlak tel gözlük
GRANNY KNOT : English Turkish
n. gevşek düğüm
GRANODIORITE : English Turkish
n. granodiyorit, hem granit hem dionit özelliklerini taşıyan iri taneli volkanik kaya çeşidi (Jeoloji)
GRANOLA : English Turkish
n. granola, tahıl kuru meyve ve kabuklu yemişler karışımından oluşan kahvaltı yemeği
GRANT : English Turkish
n. bağış, nasip, hibe, imtiyaz, burs, ödenek, devir, feragatname
GRANT : English Turkish
v. vermek, nasip etmek, onaylamak, kabul etmek, bağışlamak, burs vermek
GRANT A FAVOR : English Turkish
iyilik yapmak, birisine bir iyilik yapmak, birisine yardım etmek, karşılıksız yarım etmek
GRANT A RIGHT : English Turkish
ir hak vermek, ayrıcalık tanımak, bir menfaat sağlamak veya yetki vermek
GRANT AMNESTY : English Turkish
genel af çıkarmak, affetmek, suçsuz çıkarmak, bağışıklık vermek
GRANT AN AUDIENCE : English Turkish
görüşmeyi kabul etmek, görmeyi kabul etmek, röportaj vermek
GRANT BAIL : English Turkish
kefaletle serbest bırakmak, kefaleti kabul etmek
GRANT IN AID : English Turkish
ödenek, devlet yardımı
GRANT PARDON : English Turkish
affetmek, bağışlamak, suçsuz çıkarmak, bağışıklık vermek, gene af sunmak
GRANT RELIEF : English Turkish
yardım sağlamak,
ne yardım etmek
GRANT RIGHTS : English Turkish
haklar vermek, ayrıcalıklar tanımak, menfaatler sağlamak veya yetki vermek
GRANT THE REQUEST : English Turkish
ir talebi yerine getirmek, bir ricayı yerine getirmek, bir ricayı kabul etmek
GRANT WOOD : English Turkish
Grant Wood, (
1942) "American Gothic" resmiyle ünlü olan ABD'li ressam
GRANTABLE : English Turkish
adj. kabul edilebilir, bağışlanabilir; verilebilir; yerine getirilebilir
GRANTED : English Turkish
adj. imtiyazlı, diyelim ki
GRANTED A PETITION : English Turkish
dilekçeyi kabul etti, ricayı kabul etti, başvuruyu kabul etti, ricayı onayladı
GRANTED A REMEDY : English Turkish
iyileşmesini sağladı, rahatlama sağladı, ilaç verdi
GRANTED AMNESTY : English Turkish
genel af çıkardı, bağışıklık verdi, affetti, suçsuz çıkardı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani