English
GS : English Turkish
kurmay subaylar, (Askeri) komutanlara yardımcı olan subaylar
GS : English Turkish
yer hızı, uçan bir uçağın belirli bir zaman dilimi içinde yere bağıntılı olarak geçtiği hız
GSA : English Turkish
Genel Hizmetler İdaresi, 1949'da kurulan bağımsız ABD devlet kurumu (devlet mülkiyeti, kayıtları, inşaat, vs. yönetir)
GSA : English Turkish
Amerika Kız İzci Teşkilatı, Amerika Birleşik Devletleri'nde kızlar örgütü
GSM : English Turkish
Küresel Mobil Haberleşme Sistemi, birçok ülkede kullanılan dijital hücresel iletişim sistemi (TDMA teknolojisi varyasyonunu temel alan)
GSRVVF : English Turkish
sırıtmak, batmak ve çok çok hızlı koşmak, gülümsemek, çökmek ve hızlı bir şekilde uçup gitmek (İnternet Argosu)
GSS : English Turkish
Genel Güvenlik Hizmetleri, milli güvenlikten sorumlu olan İsrail devlet kurumu
GST : English Turkish
Mal ve Hizmet Vegisi, KDV'ye benzer Kanada satın alma vergisi
GT : English Turkish
GT, Guatemala, Guatemala için kullanılan İnternet alan adı
GT : English Turkish
Gran Turismo, büyük gezinti arabası (İtalyanca)
GT : English Turkish
üyük ton, (İngilizce) ton, 2240 pounda eşit olan ağırlık birimi
GT. : English Turkish
üyük, geniş; önemli; çok; muazzam; kocaman; harika
GTD : English Turkish
garanti edilmiş, garanti kapsamında; sağlama bağlanmış
GTG : English Turkish
Gitmem gerekiyor, oturumu kapatmam gerekli, bağlantıyı kesmem gerekiyor (İnternet Sohbet Argosu)
GTRM : English Turkish
Postalarımı okumaya gidiyorum, elektronik postalarımı okumak için ayrılıyorum (İnternet)
GTSY : English Turkish
görmekten memnun olmak, seni gördüğüme sevindim, burada olduğun için mutluyum (İnternet)
GU : English Turkish
Guam, batı Pasifik Okyanusu'nda bulunan bir ada, Amerika Birleşik Devletleri toprakları (posta kodu)
GUA-SHA : English Turkish
n. Gua-sha,
3 günde yok olan küçük kırmızı peteşi (“sha” adı verilen) ile sonuçlanan bazı vücut kısımlardaki (sırt, kol ve bacaklar gibi) cildin yağlandığı, aniden basınç verildiği ve daha sonra yuvarlak kenarlı nesne ile (seramik kaşık ya da başka ona benzer nesne) ovalandığı Çin tıbbında bir iyileştirici yöntem
GUACAMOLE : English Turkish
n. guacamole, ezilmiş avokado ve başka malzemelerle karıştırılmış sos (Meksika Mutfağı)
GUACHARO : English Turkish
n. guaçaro, yağ kuşu, Orta ve Güney Amerika’ya özgü çobanaldatana benzeyen meyveyle beslenen büyük noktünal kuş (yağ kuşunun yavruları tereyağı yerine kullanılan yağ veren tabakaya sahiptir)
GUADALCANAL : English Turkish
n. Guadalcanal, batı Pasifik Okyanusu'nda bulunan bir ada, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ve Japon güçleri arasında olan mücadele yeri
GUADALOUPE : English Turkish
n. Guadaloupe, Batı Hint Adaları'nda bulunan adalar çifti (Fransız toprakları)
GUADELOUPE : English Turkish
n. Guadeloupe, Batı Hint Adaları'nda bulunan adalar çifti (Fransız toprakları)
GUADELOUPIAN : English Turkish
n. Guadeloupe'li olan, Guadeloupe'nin yerlisi ya da sakini; Guadeloupe'den olan kimse
GUADELOUPIAN : English Turkish
adj. Guadeloupe'ye özgü, Guadeloupe'ye ait ya da ilgili olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani