Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GUMMASTIC : English Turkish

n. sakız, mastika

GUMMATOUS : English Turkish

adj. frengi kabarcığına özgü, frengi kabarcığıyla ilgili, frengi kabarcığına benzeyen (genellikle frengi hastalığının neden olduğu tümör türü)

GUMMIFEROUS : English Turkish

adj. zamk salgılayan, sakız üreten

GUMMINESS : English Turkish

n. yapışkanlık, sakızlı olma

GUMMOUS : English Turkish

adj. zamklı

GUMMY : English Turkish

adj. yapışkan, yapış yapış, ağdalı, sakız gibi, sakızlı

GUMP : English Turkish

n. ahmak kimse, aptal kimse, salak kimse

GUMPTION : English Turkish

n. pratiklik, girişkenlik, cesaret

GUMPTIOUS : English Turkish

adj. becerikli, çalışkan, hamarat, gayretli; bir işi ilerletmek için çok sıkı çalışan

GUMS : English Turkish

n. lastik ayakkabı

GUMSHIELD : English Turkish

n. dişlik (boks)

GUMSHOE : English Turkish

n. kauçuk ayakkabı, casus, ajan

GUMSHOES : English Turkish

n. lastik ayakkabı, spor ayakkabısı

GUMTREE : English Turkish

n. reçineli ağaç türü, reçine üreten tropikal ağaç türü

GUMWOOD : English Turkish

n. sakız ağacı, sakız ağacı kerestesi (örneğin, okaliptüs veya tatlı sakız ağacı)

GUN : English Turkish

n. silâh, top, tüfek, tabanca, pompa, silâhlı kimse, avcı

GUN : English Turkish

v. ateş etmek, vurmak, avlamak, tam gaz vermek (otomobil)

GUN BARREL : English Turkish

namlu

GUN BATTLE : English Turkish

n. topçu savaşı

GUN BULLETS : English Turkish

silah mermileri, silahtan atılan yuvarlak kurşun topları; tüfekle atılan yuvarlak kurşun topları

GUN CARRIAGE : English Turkish

top arabası, top kundağı

GUN CONTROL : English Turkish

ireysel silahlanma kontrolü, ateşli silahlar sahipliği ile ilgili olan devlet denetimi ve düzenlemesi (örneğin, izin şartları, silah alıcılarının geçmiş kontrol belgeleri, vs.)

GUN CREW : English Turkish

silah mürettebatı, gemi silahlarından sorunlu olan grup

GUN DECK : English Turkish

silah rampası, gemide bombardıman silahlarının bulunun alan

GUN DOG : English Turkish

n. av köpeği