English
H.V. : English Turkish
yüksek hız, yüksek hızda çalışan
H.V.M. : English Turkish
yüksek hacimli üretim, seri üretim, daha fazla ürün yapmak için kullanılan teknikler
HA : English Turkish
interj. ha, vay, ya
HA ARETZ : English Turkish
Ha Aretz, hem İbranice hem de İngilizce baskı yayımlayan İsrail'in önde gelen gazetesi
HA'ASHEMI : English Turkish
n. Ha'ashemi, erkek ismi (Arapça)
HA'P'ORTH : English Turkish
adv. yarım peni, yarım peni değerinde olan, aşırı küçük miktar
HA'P'ORTH : English Turkish
n. yarım peni, yarım peni değerinde, yarım peni ile satın alınabilir miktar (Büyük Britanya); aşırı küçük miktar
HA'PENNY : English Turkish
n. yarım peni, (İngiltere İngilizcezi) yarım peni değerinde, Birleşik Krallık ’ta kullanılan ve yarım peni değerinde olan madeni para (ayrıca halfpence)
HA-HA : English Turkish
gülme sesi, kahkaha sesi (eğlence veya alay ifade etmek için kullanılan)
HAAF : English Turkish
n. Haaf, Şetkant ve Orkney Adaları kıyılarına yakın olan derin balık avlama bölgeleri
HAARAVA ROAD : English Turkish
haArava yolu, Arava’dan geçerek Eilat’a giden yol
HAARETZ : English Turkish
n. Haaretz, İsrail'de çıkan günlük gazete
HAASHAMI : English Turkish
n. Haashami, erkek ismi
HABAD : English Turkish
n. Habad, Shneur Zalman of Liadi tarafından kurulan Hasidik Yahudi hareketi, Chabad
HABAKKUK : English Turkish
n. Habakkuk, Milattan Sonra 7'nci yüzyıl peygamberi; Eski Ahit'in bir kitabı bu peygamberin adını almıştır; erkek ismi
HABANA : English Turkish
n. Havana, Meksika Körfezi'nde bulunan Küba'nın başkenti ve liman (ayrıca Havana)
HABANERA : English Turkish
n. habanera dansı, Küba dans çeşidi
HABBAD : English Turkish
n. Habbad, Shneur Zalman of Liadi tarafından kurulan Hasidik Yahudi hareketi, Chabad
HABDABS : English Turkish
n. rahatsız hissetme, aşırı iritasyon, sinirsel anksiyete
HABEAS CORPUS : English Turkish
$WI_PHON:"ha•be•as cor•pus
|
he026A;b026A;
s
k
rp
s /-'k
02D
p-"
HABEAS CORPUS ACT : English Turkish
haksız tutuklamayı yasaklayan kanun
HABERDASHER : English Turkish
n. tuhafiyeci, erkek mağazası, aktar
HABERDASHERY : English Turkish
n. tuhafiye, erkek giyim eşyası, erkek mağazası, aktarlık
HABERGEON : English Turkish
n. zırh yeleği
HABILE : English Turkish
adj. hünerli, becerikli, usta; eli çabuk; vasıflı; uygun
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani