English
HABITUAL OFFENDER : English Turkish
alışılmış/mükerrer suçlu, sürekli suç işleyen kimse
HABITUAL THIEF : English Turkish
alışılmış hırsız, sürekli hırsızlık yapan kimse
HABITUALITY : English Turkish
n. alışkanlık, alışkanlık olma durumu, geleneksellik, alışılmışlık
HABITUALLY : English Turkish
adv. alışkanlıkla, genellikle, düzenli olarak, geleneksel bir şekilde, alışılmış bir şekilde
HABITUALNESS : English Turkish
n. alışılmışlık, alışkanlık olma durumu, geleneksellik
HABITUATE : English Turkish
v. alıştırmak, sık sık gitmek, sıkça ziyaret etmek
HABITUATION : English Turkish
n. alıştırma, bir kimseyi bir şeye alıştırma eylemi, tanıtma
HABITUDE : English Turkish
n. alışkanlık
HABITUE : English Turkish
n. müdavim, gedikli, devamlı müşteri
HABSBURG : English Turkish
n. Habsburg, Avusturya İspanya ve Kutsal Roma'ya hükümdarlar ve imparatorlar veren Alman hanedan ismi (ayrıca Hapsburg)
HACEK : English Turkish
n. vurgu imi, bazı dillerde telafuzu göstermek için harfin üzerine koyulan belirtici işaret (işaretli vurgu) (örn.: "c" harfi üzerine koyulursa, sesi "ch" olarak değiştirir)
HACENDADO : English Turkish
n. hacendado, büyük çiftlik sahibi; çiftlik yöneten veya çalıştıran kişi
HACHSHARAT HAYISHUV : English Turkish
Hachsharat Hayishuv, İsrail topraklarına yerleşmek için 19'uncu yüzyıl sonları ve 20'nci yüzyılda yapılan eğitim ve hazırlık
HACHURE : English Turkish
v. tarama yapmak
HACHURE : English Turkish
n. tarama
HACHURES : English Turkish
n. tarama, eşyükselti eğrileri
HACIENDA : English Turkish
n. çiftlik, büyük çiftlik, fabrika
HACIENDADO : English Turkish
n. haciendado, büyük çiftlik sahibi; çiftlik yöneten veya çalıştıran kişi
HACK : English Turkish
n. vuruş, darbe, çentik, kertik, tekme, tekme yarası, kesici alet, at, beygir, at arabası, taksi, taksici, yazar bozuntusu, sıradan, alelâde
HACK : English Turkish
v. doğramak, kıymak, kesmek, vurarak kesmek, yontmak, çentmek, kuru kuru öksürmek, tekme atmak [spor.], sert oynamak, atla gezmek, taksi tutmak, taksiye atlamak, taksi kullanmak, sipariş üzerine yazı yazmak
HACK OUT : English Turkish
v. gelişigüzel yapmak, şıp diye yapıvermek
HACK WRITER : English Turkish
sipariş üzerine yazan yazar, yazar bozuntusu, piyasa yazarı
HACK-A-SHAQ : English Turkish
n. Hack-a-Shaq, (Basketbol) Shaquille O'Neal'i çizgiye doğru kötü serbest atış yapması için yanıltan kasten tasarlanmış olan basketbol savunma stratejisi
HACKAMORE : English Turkish
n. düğümlü dizgin, ilmekli dizgin (atlar için)
HACKBERRY : English Turkish
n. melengiç, ağaç türü; bu ağacın meyvesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani