English
HABILIMENT : English Turkish
n. kıyafet, giysi, giyim, elbise
HABILIMENTS : English Turkish
n. özel elbise, tören kıyafeti, kıyafet
HABILITATE : English Turkish
v. döner sermaye sağlamak, gerekli niteliklere sahip olmak
HABILITATION : English Turkish
n. uygun hale getirme, uygun hale getirme eylemi
HABIMA NATIONAL THEATER : English Turkish
Habima Ulusal Tiyatrosu, Tel Aviv'de bulunan tiyatro, İsrail'in ulusal tiyatrosu
HABIRU : English Turkish
n. Habiru, antik belgelerde adı geçen göçebe kabilesi grubu (muhtemelen ilk Yahudiler)
HABIRU TRIBES : English Turkish
Habiru kabileleri, eski yazılarda adı geçen savaşçılar grubu (muhtemelen İsraillilerle ilgili olarak)
HABIT : English Turkish
n. alışkanlık, adet, huy, yapı, kafa yapısı, bağımlılık, elbise, kıyafet, yaşam biçimi
HABIT FORMING : English Turkish
alışkanlık yapan, bağımlılık yaratan
HABIT OF BODY : English Turkish
n. yapı, bünye
HABIT OF MIND : English Turkish
kafa yapısı, ruhsal durum, ruh hali
HABIT-FORMING DRUGS : English Turkish
alışkanlık yapan ilaçlar, bağımlılık yapan maddeler, tehlikeli ruh hali veya algılamayı değiştiren maddeler
HABITABILITY : English Turkish
n. yaşanılabilirlik, yaşamak için uygun nitelikte olma
HABITABLE : English Turkish
adj. oturulabilir, yaşanabilir
HABITABLENESS : English Turkish
n. yaşanabilirlik, yaşamak için uygun nitelikte olma
HABITABLY : English Turkish
adv. yaşanabilir, yaşanabilir bir biçimde
HABITANCY : English Turkish
n. ikametgah, belirli bir meskende ikamet etme eylemi; bir bölgede yaşayan insanların toplam sayısı, nüfus
HABITANT : English Turkish
n. ikamet eden kimse, yerli, sakin
HABITAT : English Turkish
n. doğal ortam, yetişme ortamı, vatan
HABITATION : English Turkish
n. yerleşme, ikamet, oturma, konut, ev
HABITUAL : English Turkish
adj. alışılagelmiş, sürekli, bağımlı, alışılmış, gedikli
HABITUAL CRIMINAL : English Turkish
alışılmış suçlu, tekrar suç işleyen, sürekli suç faaliyetinde bulunarak kanuna karşı gelen kimse
HABITUAL DRINKER : English Turkish
n. içkici, alkolik
HABITUAL DRUNKARD : English Turkish
ayyaş, içkici, içki bağımlısı
HABITUAL LIAR : English Turkish
iflah olmaz yalancı, tam bir yalancı, sürekli doğru olmayan ifadeler söyleyen kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani