Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HAEMOPHILIC : English Turkish

adj. hemofilik, hemofili hastalığı geçirme (kanın normal bir şekilde pıhtılaşmasının yetersiz olması ile karakterize edilen kalıtsal bir hastalık)

HAEMOPHILUS DUCREYI : English Turkish

n. şankroid, Ducrey basili, cinsel yolla bulaşan şankroid hastalığına neden olan bakteri türleri (İtalyan dermatolog Augusto Ducrey’in adını alan)

HAEMORRHAGE : English Turkish

n. kanama, kan kaybetme

HAEMORRHAGIC : English Turkish

adj. kanamaya ilişkin, kanama, kanamadan dolayı, kanama ile birlikte

HAEMORRHOIDAL : English Turkish

adj. hemoroidal, hemoroide ait, hemoroid ile ilgili

HAEMORRHOIDS : English Turkish

n. hemoroid, basur, mayasıl

HAEMOSIDERIN : English Turkish

n. hemosiderin, demir içeren ve vücut dokusunda görülen memelilere ait çözünmeyen protein

HAEMOSTATIC : English Turkish

adj. hemostatik, kanamayı durduran, kan akışını durduran (ayrıca hemostatik)

HAEMOSTATIC : English Turkish

n. hemostatik, kan akışını durduran bir şey

HAEREDITAS : English Turkish

n. miras, veraset, miras yoluyla kişiye geçen mal mülk

HAERES : English Turkish

n. varis, mirasçı, kalıtçı, miras edinen kimse

HAFEZ : English Turkish

n. Hafez, Arap ismi; Hafez al Assad (
2000) Suriye devlet adamı ve
2000 yılları arasında cumhurbaşkanı; Hafiz-e Shirazi, lirik şair ve Prusyalı mistik

HAFEZ AL ASSAD : English Turkish

Hafez al Assad, (
2000) Suriye devlet adamı ve
2000 yılları arasında cumhurbaşkanı

HAFEZ ASSAD : English Turkish

Hafez Assad,(
2000) Suriye devlet adamı ve
2000 yılları arasında cumhurbaşkanı

HAFIZ : English Turkish

n. hafız

HAFNIUM : English Turkish

n. hafniyum

HAFT : English Turkish

n. sap, bıçak sapı, kabza (kılıç)

HAFT : English Turkish

v. sap takmak

HAFTARAH : English Turkish

n. Haftarah, Tevrat'ın haftalık bölümünden hemen sonra sinagog ayinlerinde okunan Peygamberlerden özel bir bölüm (Yahudilik)

HAFTARAH READ : English Turkish

Haftarah okuma, Tevrat'ın haftalık okumasından sonra gelen haftalık peygamberler okuması

HAFTARAH READER : English Turkish

Haftarah okuyucusu (Yahudilik) Haftarah ilahisini okuyan kişi (Tevrat'ın haftalık okumasından sonra gelen haftalık peygamberler okuması)

HAG : English Turkish

n. cadı, cadaloz, acuze, kocakarı, bataklıkta sabit bir yer

HAGANA : English Turkish

n. Hagana, İngiliz mandası altındayken Filistin'de görev yapan gizli Yahudi milisi

HAGFISH : English Turkish

n. balık asalağı

HAGGADA : English Turkish

n. Haggada, Yahudi Hamursuz Bayramı'nda Seder yemeği sırasında okunan ayinsel kitap