Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HAVE A BALL : English Turkish

çok eğlenmek, çılgınca eğlenmek

HAVE A BASH : English Turkish

v. girişmek, teşebbüs etmek

HAVE A BATH : English Turkish

anyo yapmak, yıkanmak, banyoda kendini yıkamak

HAVE A BEE IN ONE'S BONNET : English Turkish

takıntısı olmak, kafaya takmak

HAVE A BIG MOUTH : English Turkish

oşboaz olmak, aşırı konuşkan

HAVE A BILL PROTESTED : English Turkish

v. senedi protesto olmak

HAVE A BLAST : English Turkish

hoş zaman geçirmek, iyi zaman geçirmek, eğlenceli zaman geçirmek

HAVE A BLUISH TINT : English Turkish

v. maviye çalmak

HAVE A BONE TO PICK WITH SMB : English Turkish

paylaşacak kozu olmak

HAVE A BREAK : English Turkish

v. mola vermek, ara vermek

HAVE A BUN IN THE OVEN : English Turkish

v. hamile olmak, karnı burnunda olmak

HAVE A CARD UP ONE'S SLEEVE : English Turkish

aşkalarının bilmediği hazır kozu olmak, yedek bir planı yada fikri olmak, hazır stratejisi olmak

HAVE A CARE : English Turkish

interj. önüne bak, dikkat etsene, daha dikkatli ol

HAVE A CHARGE OF : English Turkish

v. sorumlu olmak, koruması altına almak

HAVE A CHAT : English Turkish

sohbet etmek, hoşbeş etmek, laflamak, söyleşmek

HAVE A CHIP AN ONE'S SHOULDER : English Turkish

öfkesi burnunda olmak, kavgaya hazır olmak, meydan okumak

HAVE A CLEAN SLATE : English Turkish

mazisi temiz olmak

HAVE A CLOSE SHAVE : English Turkish

v. kıl payı kurtulmak, sinekkaydı traş olmak

HAVE A CLOSE SQUEAK : English Turkish

güçbela kurtulmak, kıl payı kurtulmak

HAVE A COLD : English Turkish

nezle olmak, soğuk algınlığı kapmak, nezle geçirmek (solunum yolu viral enfeksiyonu)

HAVE A COMMAND OF : English Turkish

n. hakim olmak, iyi bilmek, kıvırmak

HAVE A CONCERN IN : English Turkish

-e karşı ilgili olmak,
e karışmak

HAVE A COW : English Turkish

v. çok sinirlenmek, kızdırmak, öfkeli olmak, delirtmek

HAVE A CRAP : English Turkish

v. sıçmak

HAVE A CRIMINAL RECORD : English Turkish

v. sabıkalı olmak