Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HEARING : English Turkish

adj. işitme

HEARING AID : English Turkish

n. işitme aygıtı, işitme cihazı

HEARING CONTINUANCE : English Turkish

davanın ertelenmesi, dava erteleme durumu (Hukuk)

HEARING DISTANCE : English Turkish

duyulabilir uzaklık, duyma menzili, sesin duyulabileceği uzaklık

HEARING EXAMINER : English Turkish

soruşturma memuru, kurumun kendi yasal yetkilerini uygulayabilmesi için inceleme veya idari soruşturma yürütmek için devlet kurumunun atadığı memur

HEARING IMPAIRED : English Turkish

duyma bozukluğu olan, zor işiten, bir şekilde sağır

HEARING SPECTACLES : English Turkish

n. kulaklıklı gözlük

HEARING TEST : English Turkish

işitme testi, kişinin işitme gücünü ölçen test

HEARKEN : English Turkish

v. kulak vermek, dinlemek

HEARKENER : English Turkish

n. dinleyen kişi, dinleyici; kulak veren kişi

HEARN : English Turkish

n. Hearn, soyadı; Lafcadio Hearn (
1904), 1889'da Japonya'ya yerleşen ve ondan sonra Japon vatandaşı olan Yunanistan doğumlu ABD yazarı, yazar takma adı Koizumi Yakumo'dur (Japonya hakkındaki kitaplarıya ünlü olan)

HEARSAY : English Turkish

n. söylenti, dedikodu, kulaktan dolma bilgi

HEARSAY EVIDENCE : English Turkish

kulaktan dolma delil

HEARSAY WITNESS : English Turkish

aşkasından işitilen bilgiyi bildiren tanık, şahsi bilgilerine dayalı olmaktan çok başkasından duyulan bilgiyi rapor eden tanık

HEARSE : English Turkish

n. cenaze arabası

HEARSE CLOTH : English Turkish

n. tabut örtüsü, cenazelerde de tabutlara örtülen bez

HEARSECLOTH : English Turkish

n. tabut örtüsü, cenazelerde de tabutlara örtülen bez

HEARST : English Turkish

n. Hearst, soyadı; William Randolph Hearst (
1951), Amerikalı medya patronu ve kapitalist, Hearst Corporation'ın kurucusu

HEART : English Turkish

n. kâlp, yürek, gönül, can, vicdan, cesaret, orta kısım, göbek, kupa

HEART ACTION : English Turkish

n. kâlp fonksiyonu

HEART AND SOUL : English Turkish

tamamen, canı gönülden, seve seve

HEART ATTACK : English Turkish

kâlp krizi

HEART BREAKER : English Turkish

kalp kıran kimse, üzüntü ve kedere neden olan kimse

HEART BYPASS OPERATION : English Turkish

(kalp) baypas ameliyatı, damar değiştirilerek kan akışının hasarlı bir kan damarının çevresine yönlendirildiği ameliyat

HEART CONDITION : English Turkish

kâlp hastalığı