Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HEADY : English Turkish

adj. inatçı, dik kafalı, sert, kuvvetli, kafa yapan, çarpan, düşüncesiz, atak, kurnaz, açıkgöz, uyanık

HEAL : English Turkish

v. iyileştirmek, düzeltmek, tatlıya bağlamak, iyileşmek

HEAL A RIFT : English Turkish

ara bozukluğunu düzeltmek, bir ilişkide anlaşmazlığı düzetmek

HEAL OVER : English Turkish

iyileşmek, kabuk bağlamak

HEAL UP : English Turkish

iyileşmek

HEALABLE : English Turkish

adj. iyileşebilir, iyileştirilebilir, yeniden sağlına kavuşabilir

HEALED : English Turkish

adj. iyileşmiş

HEALER : English Turkish

n. iyileştirici şey, tedavi, doktor, üfürükçü, çözüm, çare

HEALING : English Turkish

adj. şifalı, iyileştirici, iyi gelen

HEALING : English Turkish

n. iyileşme, şifa

HEALINGLY : English Turkish

adv. terapötik bir şekilde, iyileştirme sağlayacak şekilde, tedavi edici

HEALTH : English Turkish

n. sağlık, sıhhat, sağlık durumu, afiyet

HEALTH : English Turkish

adj. sağlık

HEALTH CARE PROVIDER : English Turkish

sağlık hizmeti sunan, tıbbi veya hastabakıcılık hizmeti/tedavi sağlayan kimse; hastalık veya engellilik belirlemeye yardım eden kimse

HEALTH CARE REFORM : English Turkish

sağlık hizmeti reformu, sağlık hizmeti veya sağlık sigortası ile ilgili kanun değişikliği ve/veya yürürlüğe girme

HEALTH CARE SYSTEM : English Turkish

sağlık hizmetleri sistemi, sağlık hizmetleri, belirli bir halka tıbbi hizmet sunan kapsamlı bir sistem

HEALTH CERTIFICATE : English Turkish

n. sağlık belgesi, sağlık raporu

HEALTH CLUB : English Turkish

n. sağlık kulübü, fitnes ve sağlığın geliştirilmesine imkan sağlayan kuruluş (egzersiz ekipmanları, havuz, sauna, masaj, vs.)

HEALTH FOOD : English Turkish

n. sağlığa yararlı besin, sağlığa yararlı olduğu düşünülen besin (örn. doğal gübrelerle ve katkısız olarak yetiştirilen gıda)

HEALTH FOOD STORE : English Turkish

n. sağlıklı gıda malzemeleri dükkanı

HEALTH FREAK : English Turkish

sağlık meraklısı, sağlığına aşırı düşkün tip, hastalık hastası

HEALTH FUND : English Turkish

sağlık fonu, sağlık ile ilgili proje ve kurumlara paylaştırılan para; sağlık hizmetleri

HEALTH HAZARD : English Turkish

sağlık tehdidi, birinin iyi durumuna yönelik tehlike, birinin sağlına yönelik tehlike

HEALTH INSURANCE : English Turkish

hastalık sigortası, sağlık sigortası

HEALTH LEVY : English Turkish

sağlık vergisi, sağlık hizmeti kesintisi, sağlık hizmeti sunmak için maaştan kesilen miktar