English
HEADFOREMOST : English Turkish
adv. başı önde olarak, düşüncesizce, burnunun dikine
HEADGEAR : English Turkish
n. başlık, şapka, başörtüsü, yular, dizgin, maden kuyusu başındaki makine
HEADHUNTER : English Turkish
n. kelle avcısı, personel avcısı
HEADHUNTING : English Turkish
n. düşmanların kafalarını kesip saklama, ödül olarak insan kafalarını alma, kafa derisi yüzme; iş pozisyonu için kalifiye personel alımı
HEADILY : English Turkish
adv. dik kafalı bir şekilde, dik bir biçimde, hızlı bir şekilde, aceleci bir şekilde
HEADINESS : English Turkish
n. sabırsızlık, acelecilik, düşüncesizlik, zorbalık, dik başlılık, baş döndürücülük, sertlik
HEADING : English Turkish
n. baş kısım, baş, başlık, manşet, ana fikir, konu, yeraltı geçidi, rota, kafa vuruşu
HEADING STONE : English Turkish
n. bağlantı taşı
HEADING TOWARD : English Turkish
-e doğru yol alma,
in yönünde gitme,
e doğru gitme (istikamet, amaç, vs.)
HEADING WEST : English Turkish
atıya doğru yol alma, batıya doğru gitme, batı istikametine doğru gitme
HEADKERCHIEF : English Turkish
n. başörtü
HEADLAMP : English Turkish
n. ön far, far, pupa feneri
HEADLAND : English Turkish
n. burun, sürülmemiş toprak
HEADLESS : English Turkish
adj. kafasız, başsız, başkansız, komutansız
HEADLESS NAIL : English Turkish
aşsız çivi, sadece bir görevi yerine getiren ancak sorumluluk almayan kıdemsiz görevli için kullanılan aşağılayıcı terim
HEADLESSNESS : English Turkish
n. kafasızlık, baş yokluğu, asefali
HEADLIGHT : English Turkish
n. ön far, far, pupa feneri, projektör
HEADLINE : English Turkish
n. başlık, manşet, afişteki isim
HEADLINE : English Turkish
v. manşette vermek, başlık koymak, afişte ismi olmak
HEADLINE NEWS : English Turkish
ana başlıklar, haber başlıkları
HEADLINER : English Turkish
n. başrol oyuncusu, star, assolist, önemli kimse
HEADLINES : English Turkish
n. ana başlıklar, haber başlıkları
HEADLOCK : English Turkish
n. boyunduruk (güreş)
HEADLONG : English Turkish
adj. başı önde, düşüncesiz, patavatsız, aceleci
HEADLONG : English Turkish
adv. başı önde olarak, acele ile, düşüncesizce, apar topar, burnunun dikine, paldır küldür
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani