Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HE'S NOT IN NOW : English Turkish

o şu anda burada değil

HE'S ON ANOTHER LINE NOW : English Turkish

o şu anda başka hatta görüşüyor

HE-MAN : English Turkish

güçlü adam, "erkeksi" adam, çok maço bir adam, güçlü vekaslı adam

HEAD : English Turkish

n. ana, baş, kafa, akıl, kelle, reis, başkan, şef, lider, müdür, yönetici, tepe, zirve, tura, köpük, kaymak, pınar başı, konu başlığı, konu, uç kısım, kişi, kişi başı, adam başı

HEAD : English Turkish

v. başında olmak, başı çekmek, yönetmek, kullanmak, yönlendirmek, gitmek, yönelmek, baş vermek, olgunlaşmak

HEAD : English Turkish

adj. baş, baş ile ilgili, baştaki

HEAD AND SHOULDERS ABOVE : English Turkish

adv. taş çıkaran, çok daha iyi

HEAD COOK : English Turkish

n. aşçı başı

HEAD COVER : English Turkish

aş örtüsü, kafaya takılan bir şey (şapka, fular, vb..)

HEAD CRASH : English Turkish

kafa çarpması, disk okuma /yazma kafasının mıknatıslı ortam üzerine düşmesi

HEAD DRESS : English Turkish

n. başlık, başörtüsü, saç modeli

HEAD FOR : English Turkish

gitmek, yönelmek

HEAD FOREMAN : English Turkish

ustabaşı, tüm çalışanlardan sorumlu olan kişi (fabrika, şantiye, vb.)

HEAD GATE : English Turkish

aşkapak, baraj kapağı, havuz kapağı, bent kapağı

HEAD HUNTER : English Turkish

kelle avcısı, iş için kadro toplayan kişi; öldürdüğü insanların kellelerini toplayan ilkel bir kabileye ait kişi

HEAD IN THE RIGHT DIRECTION : English Turkish

doğru yönde olmak, doğru yolda olmak, rotasında olmak

HEAD IN THE WRONG DIRECTION : English Turkish

doğru yönde olmamak, rodadan çıkmak, yanlış yolda gitmek

HEAD LIKE A SIEVE : English Turkish

alık hafızalı olmak, zayıf hafıza, bilgi almayan beyin

HEAD MONEY : English Turkish

kelle vergisi, kafa vergisi

HEAD NURSE : English Turkish

aşhemşire

HEAD OF A DEPARTMENT : English Turkish

ölüm başkanı, akademik kurumda fakülte müdürü

HEAD OF DEPARTMENT : English Turkish

ölüm başkanı, bölümden sorumlu olan kişi

HEAD OF LETTUCE : English Turkish

marul başı, marul bitkisinin üst kısmı

HEAD OF SECTION : English Turkish

şube şefi, şubeden sorumlu kişi

HEAD OF STATE : English Turkish

devlet başkanı