Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HEADS WILL ROLL : English Turkish

çok kelle gidecek, insanlar cezalandırılacak, insanlar işlerini kaybedecek

HEADS-UP : English Turkish

n. tehlike uyarısı, tehlikenin yaklaştığını gösteren uyarı; dikkat gerektiren bir şey; becerikli ve sezgileri kuvvetli biri (için takma ad)

HEADS-UP : English Turkish

adj. dikkatli, uyanık, tetikte, becerikli

HEADS-UP DISPLAY : English Turkish

aş üzeri göstergesi,HUD, (muharebe uçaklarında) dış dünyanın görüntüsüyle birlikte uçuş ve savaş bilgilerini de gösteren pilot kabininin önünde bulunan cam panel

HEADSAIL : English Turkish

n. ön yelken, direğe bağlı yelken (Denizcilik)

HEADSET : English Turkish

n. kulaklık

HEADSHIP : English Turkish

n. başkanlık, müdürlük

HEADSHOT : English Turkish

n. insan kafası resmi, kafa resmi; insan veya hayvanın kafasına doğru yöneltilen silah atışı; kafayla futbol topuna vurarak fileye göndermeye çalışma, kafayla topa vurarak skor yapmayı deneme

HEADSHRINKER : English Turkish

n. psikiyatrist

HEADSMAN : English Turkish

n. şef, ustabaşı, yönetici, kumandan, lider

HEADSPRING : English Turkish

n. kaynak

HEADSQUARE : English Turkish

n. boyun atkısı(İngiltere İngilizcesi) başa veya boyna takılan bayan şalı

HEADSTALL : English Turkish

n. dizgin, yular

HEADSTAND : English Turkish

n. başaşağı durma

HEADSTAY : English Turkish

n. (gemide) pruva ana istralyası, baş istralya, gemi direğinin ön halatı

HEADSTONE : English Turkish

n. temel taşı, mezar taşı, köşe taşı

HEADSTRONG : English Turkish

adj. dik kafalı, inatçı, dediğim dedik, burnunun dikine giden

HEADSWOMAN : English Turkish

n. ebe, doğuma yardımcı olan kadın

HEADWAITER : English Turkish

n. şef garson

HEADWATERS : English Turkish

n. ırmak kolları, ırmağı besleyen kollar

HEADWAY : English Turkish

n. ilerleme, yol alma, yolculuk, sefer, gelişme, kemer yüksekliği, tavan yüksekliği, ana galeri

HEADWIND : English Turkish

n. pruva rüzgârı, karşıdan esen rüzgâr

HEADWORD : English Turkish

n. madde başı sözcük

HEADWORK : English Turkish

n. kafa işi

HEADWORKER : English Turkish

n. kafa işçisi, fikir adamı, ustabaşı, kalfa