Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LILAC : English Turkish

adj. leylak rengi, eflâtun

LILHAMMER AFFAIR : English Turkish

Lilhammer olayı, Mossad tarafından Norveçli bir garsonun kazara öldürülmesi olayı

LILIACEOUS : English Turkish

adj. zambakgillere ait

LILITH : English Turkish

n. dişi iblis, dişi şeytan

LILIUM MARTAGON : English Turkish

n. (Botanik) martagon, martagon lily, Turk's-cap lily, decorative lily native to Europe and Asia with small pinkish purple spotted flowers

LILLIAN : English Turkish

n. bir bayan ismi

LILLIPUTIAN : English Turkish

n. cüce, liliput'lu

LILLIPUTIAN : English Turkish

adj. küçücük, liliput'a ait, minicik

LILLIS : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı

LILO : English Turkish

son giren son çıkar, ilk girenin ilk çıktığı bir düzenleme metodu (ilk girenin son çıktığı ilk giren son çıkar sisteminin zıttı)

LILO : English Turkish

n. deniz yatağı, yatak olarak kullanılabilen şişme yatak; su üzerinde yüzmek için kullanılan şişme döşek

LILONGWE : English Turkish

n. Lilongwe, Malawi'nin başkenti

LILT : English Turkish

n. kıvraklık, oynak hava, hareketli ezgi

LILT : English Turkish

v. oynak şarkı söylemek

LILY : English Turkish

n. zambak

LILY LIVERED : English Turkish

adj. korkak, yüreksiz

LILY OF THE VALLEY : English Turkish

inciçiçeği

LILY PAD : English Turkish

n. su üzerinde yüzen nilüfer yaprağı

LILY-WHITE : English Turkish

adj. bembeyaz, temiz, kar beyazı, lekesiz

LIM : English Turkish

n. Lotus İntel ve Microsoft tarafından geliştirilen genişletilmiş bellek için standart (Bilgisayar)

LIM MEMORY : English Turkish

Lotus Intel Microsoft bellek, Lotus İntel ve Microsoft tarafından geliştirilen genişletilmiş hafıza standartına uygun bellek

LIMA : English Turkish

n. Lima, Peru'nun (Güney Amerika'da bir ülke) başkenti

LIMA BEAN : English Turkish

lima fasulyesi

LIMB : English Turkish

n. uzuv, kol, bacak, kanat, şube, bent, yaramaz çocuk

LIMBATE : English Turkish

adj. farklı renkte kenarı olan (Botanik, Zooloji)