Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INTAGLIO : English Turkish

n. oymalı taş, oyma, oyma işi

INTAIL : English Turkish

v. neden olmak, karışmak, parmağı olmak, sebep olmak; gerekmek, gerektirmek; talep etmek, istemek; bir mal veya mülkü miras alabilecek bir kimseye sınırlama getirmek

INTAKE : English Turkish

n. giriş, girme, içeri alma, alınan miktar, tarıma elverişli toprak

INTAKE TUBE : English Turkish

alış tüpü, alış borusu, giriş borusu, içinden bir şey (hava su gaz vs) geçen boru

INTANGIBILITY : English Turkish

n. soyutluk, anlaşılmazlık

INTANGIBLE : English Turkish

n. manevi değer, maddi olmayan aktif

INTANGIBLE : English Turkish

adj. elle tutulmaz, soyut, maddi olmayan, manevi, anlaşılmaz

INTANGIBLE ASSET : English Turkish

maddi olmayan varlık, maddi olmayan duran varlık, gayrimaddi varlık

INTANGIBLE PROPERTY : English Turkish

maddi olmayan servet, maddi olmayan varlık, soyut varlık, manevi varlık

INTANGIBLE TAX : English Turkish

maddi olmayan vergi, maddi olmayan bir varlıktan dolayı gelire uygulanan vergi

INTANGIBLES : English Turkish

n. manevi değerler, maddi olmayan aktifler

INTANGIBLY : English Turkish

adv. maddi olmayan bir şekilde, manevi bir şekilde, elle tutulamaz bir şekilde, dokunulamaz bir şekilde; anlaşılamaz bir şekilde, kavranamaz bir şekilde, akıl almaz bir şekilde

INTARSIA : English Turkish

n. kakmacılık

INTEGER : English Turkish

n. tamsayı, tam şey

INTEGRABLE : English Turkish

adj. birleştirilebilir, tümlevlenebilir, integrallenebilir

INTEGRAL : English Turkish

n. tam şey, bütün şey, integral, türevi bilinen fonksiyon

INTEGRAL : English Turkish

adj. bütünü oluşturan, tek parça, bütünleyici, tamamlayıcı, integral, tam, tamsayılardan oluşan, tümlev

INTEGRAL CALCULUS : English Turkish

integral hesabı, tümlev hesabı, matematiğin uzunluk alan ve hacim hesaplanması yöntemlerini belirleme ile uğraşan dalı

INTEGRAL PART : English Turkish

ayrılmaz parça, bütünleyici parça, tamamlayıcı parça, bir bütünü tamamlayan gerekli bölüm veya parça

INTEGRALLY : English Turkish

adv. bütünsel olarak; tamamen bir şekilde, tastamam bir şekilde; integral bir bütün olarak

INTEGRAND : English Turkish

n. integrand, tamamlanacak fonksiyon

INTEGRANT : English Turkish

adj. tamamlayıcı, bütünleyici

INTEGRAPH : English Turkish

n. matematiksel tümlevlemeler yapan aygıt, tümlevleştirici

INTEGRATE : English Turkish

v. bütünlemek, tamamlamak, integralini almak, birleştirmek, kaynaştırmak, katmak, ilave etmek

INTEGRATED : English Turkish

adj. bütünlemiş, karma, entegre, birleşik