Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INTERPRETATIONAL : English Turkish

adj. yorumlayıcı, yorumlamaya ait veya ilgili; açıklayıcı; aydınlatıcı; belirli bir karakterin dramatik sahnelenmesiyle ilgili

INTERPRETATIVE : English Turkish

adj. yorumlayıcı, açıklayıcı; aydınlatıcı; çeviriye ait veya ilgili

INTERPRETATIVELY : English Turkish

adv. yorumlayıcı bir şekilde, açıklayıcı bir şekilde

INTERPRETATIVENESS : English Turkish

n. yorumlayıcı olma durumu, açıklayıcı olma durumu, yorum veya açıklama notu sağlama

INTERPRETED : English Turkish

adj. yorumlanmış, açıklanmış, aydınlatılmış, izah edilmiş; bir dilden başka bir dile sözlü olarak tercüme edilmiş; belirli bir şekilde anlaşılmış veya açıklanmış; belli bir üslup ile sahnelenmiş

INTERPRETER : English Turkish

n. yorumcu, çevirmen, tercüman, yorumlayıcı

INTERPRETER OF DREAMS : English Turkish

üyaları açıklayan kimse, rüyaları yorumlayan kimse, birinin rüyalarındaki sembollerin ve olayların anlamlarını bulan kimse

INTERPRETERSHIP : English Turkish

n. çevirmenlik, tercümanlık

INTERPRETING : English Turkish

n. sözlü çeviri, sözlü tercüme yapma mesleği

INTERPRETIVE : English Turkish

adj. yorumlamalı, açıklayıcı; aydınlatıcı; sözlü tercümeye ait veya ilgili

INTERPRETIVELY : English Turkish

adv. yorumlayıcı bir şekilde, açıklayıcı bir şekilde, yorum bilgisel olarak, yorum sağlayarak

INTERPROCESS COMMUNICATION : English Turkish

n. Süreçler arası İletişim, çok görevli sistemde aynı anda çalışan programlar arasındaki iletişim, IPC (Bilgisayar)

INTERPROFESSIONAL : English Turkish

adj. meslekler arası, meslekler arasında olan

INTERQUEL : English Turkish

n. orijinal ön bölüm ve onun devam filmlerinden biri arasında geçiş olan olaylar dizisini devam ettiren televizyon bölümü

INTERRACE : English Turkish

adj. ırklar arası, ırklar arasında olan, değişik ırklardan insanlar arasında veya insanlar için olan

INTERRACIAL : English Turkish

adj. ırklar arası, ırklar arasında olan, değişik ırklardan insanlar arasında veya insanlar için olan

INTERRADIAL : English Turkish

adj. ışınlar arası, ışınlar arasında olan

INTERRED : English Turkish

adj. defnedilmiş, gömülmüş

INTERREGIONAL : English Turkish

adj. bölgeler arası, bölgeler arasında olan

INTERREGNAL : English Turkish

adj. bir kral hükümdarlığının sonundan diğerinin başlangıcına kadar olan zamanla ilgili, bir ülkenin yöneticisi veya resmi hükümeti olmadığı dönemle ilgili; bir otoriteden bağımsız olmakla ilgili; duraklama ile ilgili, ara verme ile ilgili

INTERREGNUM : English Turkish

n. yöneticisiz dönem, hükümdarsız dönem, ara

INTERRELATE : English Turkish

v. ilişki kurmak, ilişkisi olmak

INTERRELATED : English Turkish

adj. ilişkili

INTERRELATEDNESS : English Turkish

n. birbiriyle bağlantılı olma, birbirine bağlı olma niteliği, karşılıklı olarak bağlantılı olma niteliği

INTERRELATION : English Turkish

n. karşılıklı ilişki, ilişki