English
JAILOR : English Turkish
n. gardiyan, hapishaneden veya bir hapishane bölümünden sorumlu olan kimse; başka birini hapseden kimse (ayrıca jailer)
JAIN : English Turkish
n. Caynist, Jainizm taraftarı
JAINISM : English Turkish
n. Jainizm, katı çileci disiplinin ruha mükemmelik ve kurtuluş getireceği düşüncesine dayanan düalisttik din (6'ncı yüzyılda Vardhamana Mahavira tarafından bulunan)
JAINIST : English Turkish
n. Cayinist, Jainizm'e inanan kimse
JAINIST : English Turkish
adj. Jainizm'e özgü, Jainizm'e ait ya da ilgili olan
JAKARTA : English Turkish
n. Jakarta, Java adasında bulunan liman ve Endonezya'nın başkenti
JAKE : English Turkish
n. Jake, erkek ismi (Jacob'ın bir şekli)
JAKKO : English Turkish
n. Jakko, "öğlen
00 ve öğleden sonra
00 arasındaki saatler dışında tüm gün uğursuz ve kötü şans" anlamına gelen Japon rokuyo takviminin 6 gününden biri (ayrıca Shakku, Shakko, Jakku, Sekiguchi diye adlandırılır)
JAKKU : English Turkish
n. Jakku, "öğlen
00 ve öğleden sonra
00 arasındaki saatler dışında tüm gün uğursuz ve kötü şans" anlamına gelen Japon rokuyo takviminin 6 gününden biri (ayrıca Shakku, Shakko, Jakku, Sekiguchi diye adlandırılır)
JAKOB : English Turkish
n. Jakob, erkek ismi
JAKOB GRIMM : English Turkish
n. Jakob Grimm, Jacob Ludwig Carl Grimm (
1863), Grim Kardeşler ‘in daha büyük olanı
JAKOB LUDWIG FELIX MENDELSSOHN BARTHOLDY : English Turkish
n. Jakob Ludwig Felix Mendelssohn Bartholdy, Felix Mendelssohn (
1847), Alman besteci
JAKOBSON : English Turkish
n. Jakobson, soyadı; Roman Jakobson (
1982), Rusya doğumlu Amerika Birleşik Devletleri dilbilimcisi ve modern yapısal dilbilimin ve fonolojinin kurucusu
JALAL AL-DIN MUHAMMAD RUMI : English Turkish
n. Celaleddin-i Belhi Rumi, Rumi, Mevlâna, Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, Celaleddin-i Rumi (
1273), Fars mutasavvıfı ve en büyük düşünsel şairlerden biri, teolog ve tasavvuf öğretmeni
JALAL UD-DIN RUMI : English Turkish
n. Celaleddin-i Rumi, Rumi, Mevlâna, Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, Celaleddin-i Belhi Rumi (
1273), Fars mutasavvıfı ve en büyük düşünsel şairlerden biri, teolog ve tasavvuf öğretmeni
JALAP : English Turkish
n. çalapa
JALAPA : English Turkish
n. Jalapa, Veracruz'un başkenti (doğu Meksika'da bir eyalet)
JALAPEÑO : English Turkish
n. jalapeno biberi, Meksika mutfağında yaygın olarak kullanılan küçük kırmızı veya yeşil çok acı biber
JALAPIN : English Turkish
n. çalepanın etkin müshil maddesi olan reçine (müshil madde)
JALEBI : English Turkish
n. (Hindistan’da) yağda kızartılmış şekerli pasta hamurundan yapılan kangal şeklindeki tatlı (şurup içinde servis yapılır)
JALFREZI : English Turkish
n. biberli domatesli ve soğanlı tavuk eti veya başka et türünden yapılan Hindistan ve Pakistan’a özgü yemek
JALOPPY : English Turkish
n. külüstür araba, hurda araba, külüstür uçak
JALOPY : English Turkish
n. külüstür araba, hurda araba, külüstür uçak
JALOUSIE : English Turkish
n. jaluzi, panjur
JAM : English Turkish
n. reçel, sıkışıklık, izdiham, tıkanıklık, kolay şey, basit şey, çocuk oyuncağı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani