Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JACULATE : English Turkish

v. çıkarmak, yaymak; atmak, fırlatmak (dart oku, vs.)

JACULATION : English Turkish

n. atma veya fırlatma eylemi (dart oku, vs.)

JACUZZI : English Turkish

n. Jacuzzi, büyük jakuzi ticari markası

JACUZZI : English Turkish

n. jakuzi

JADE : English Turkish

n. yeşimtaşı, açık yeşil, beygir (yaşlı), yılkı atı, yosma, haspa, fingirdek kız

JADED : English Turkish

adj. bitkin, yorgun, isteksiz, tatsız tuzsuz, zevksiz, yavan

JADEDLY : English Turkish

adv. yıpranmış bir şekilde, yorgun bir şekilde, bitkin bir şekilde

JADEDNESS : English Turkish

n. bıkkınlık, yorgunluk, tükenme, bitkinlik

JADEITE : English Turkish

n. yeşimtaşının bir çeşidi, rengi beyazımsı ve koyu yeşil arasında değişen mineral

JADESTONE : English Turkish

n. yeşim, yeşimtaşı, kuyumculukta ve süslemede kullanılan yeşil mineral

JADISH : English Turkish

adj. tükenmiş, yıpranmış; huysuz

JAEGER : English Turkish

n. yünlü bir kumaş

JAFFA : English Turkish

n. Yafa

JAFFA ORANGE : English Turkish

n. yafa portakalı

JAFFA RESIDENT : English Turkish

n. Jaffa sakini, Jaffa'da oturan kimse (İsrail)

JAFI : English Turkish

İsrail için Yahudi Ajansı , İsrail göçmenliği ile ilgili konularla ilgilenen uluslararası Yahudi örgütü

JAG : English Turkish

n. sivri uç, çentik, diş, sarhoşluk, kafası iyi olma, içki alemi, sarhoş eden içki

JAG : English Turkish

v. çentik yapmak, sivri sivri kesmek

JAGANNATH : English Turkish

n. Jagannath, Krishna ya da Vishnu ismi (Hinduizm); Juggernaut, Puri'de bulunan Krishna idolü (Hindistan)

JAGERMEISTER : English Turkish

n. Jagermeister, 56 bitki, meyve ve baharatlar karışımından yapılan koyu kırmızı Alman likörü

JAGG : English Turkish

n. kertik, çentik

JAGGED : English Turkish

adj. diş diş, dişli, çentikli, pürüzlü, sivri, sarp, dik, sarhoş, kafayı bulmuş

JAGGEDLY : English Turkish

adv. tırtıklı bir şekilde, diş diş, dişli bir şekilde

JAGGEDNESS : English Turkish

n. sivrilik, sivri çıkıntılı parçaları olma durumu, pürüzlülük, yontulmamış olma, dalgalı olma

JAGGER : English Turkish

n. çentikçi kimse, çentikli veya pürüzlü yapan kimse, çentik yapan kimse