Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JARGONISE : English Turkish

v. jargon kullanmak, belli bir gruba veya mesleğe özgü olan terim özellikleri kullanmak; abuk sabuk konuşmak; orijinal şekli bozulmuş veya basitleştirilmiş bir dille konuşmak (ayrıca jargonize)

JARGONISED : English Turkish

adj. jargon kullanarak yazılmış, mesleki dile çevrilmiş, jargona çevrilmiş; jargon şeklinde yazılmış (ayrıca jargonized)

JARGONIZE : English Turkish

v. özel bir dille konuşmak, meslek argosu kullanmak

JARGONIZED : English Turkish

adj. jargon kullanarak yazılmış, mesleki dile çevrilmiş, jargona çevrilmiş; jargon şeklinde yazılmış (ayrıca jargonised)

JARGOON : English Turkish

n. zirkonyum taşı, renksiz veya duman rengindeki zirkon taşı

JARHEAD : English Turkish

n. (Argo) Amerika Birleşik Devletleri bahriyesi, ABD Deniz piyade sınıfı üyesi

JARISCH-HERXHEIMER REACTION : English Turkish

n. Jarisch-Herxheimer reaksiyonu, Herxheimer reaksiyonu, vücudun kolaylıkla başa çıkabileceğinden daha hızlı bir şekilde vücuda toksinleri azar azar kaybolarak ve serbest bırakarak veren bakterinin neden olduğu ateşli hastalık (ilk olarak cıva ya da antibiyotik tedavisi gören sifilis hastalarında gözlemlenmiştir (Alman dermatolog "Karl Herxheimer"in adını taşır)

JARL : English Turkish

n. İskandinav soylusu; ortaçağ İskandinavya’sında klan şefi

JARLSBERG : English Turkish

n. Jarlsberg, büyük delikleri olan sert ve hafif Norveç kaşar peyniri ticari markası

JAROVISE : English Turkish

v. yarovise, vernalise, tohumlarını veya çiçek soğanını soğuk sıcaklıkta bırakarak bitkinin gelişme sürecini hızlandırmak

JAROVIZE : English Turkish

v. yarovize, vernalize, tohumlarını veya çiçek soğanını soğuk sıcaklıkta bırakarak bitkinin gelişme sürecini hızlandırmak

JARRAH : English Turkish

n. okaliptüs, güneybatı Avustralya’ya özgü mauna benzeyen koyu kırmızımsı sert odunu olan okaliptüs ağacı; jarrah ağacı odunu

JARRING : English Turkish

adj. kulak tırmalayan, uyumsuz, sarsan, sarsıcı, karşıt, zıt

JARRING OPINIONS : English Turkish

n. karşıt görüşler, zıt fikirler

JARVIS ISLAND : English Turkish

n. Jarvis Adası, siyasal olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin egemenliğinde olan ve ABD'nin uzakta bulunan küçük adaların bir kısmını oluşturan Güney pasifik Okyanus'unda (Hawaii'den Cook Adaları'na kadar olan yolun bir buçuk katı) bulunan ıssız ada (
5 kilometre kare)

JASC SOFTWARE, INC. : English Turkish

n. JASC Software, A.Ş., 1991'de ticari havayolu pilotu tarafından kurulan global dijital fotoğrafçılık ve görüntüleme yazılımında lider olan şirket

JASHER : English Turkish

n. Jasher, (İbranice), Yahudi patrikleri zamanından İsrail topraklarının fethine kadar Yahudi tarihini kaydeden kitap

JASHER : English Turkish

adj. (İbranice) dürüst; dik

JASMIN : English Turkish

n. yasemin

JASMINE : English Turkish

n. yasemin

JASMINE TEA : English Turkish

yasemin çayı

JASON : English Turkish

n. Jason, erkek ismi; soyadı; (Yunan mitolojisi) Altın Postun izini başarılı bir şekilde aramasıyla bilinen Argonauts'un efsanevi lideri

JASON ALEXANDER : English Turkish

Jason Alexander, (1959 doğumlu) "Seinfeld" adlı televizyon dizisinde George rolünde oynayan ABD'li sinema ve televizyon oyuncusu

JASPER : English Turkish

n. jasp, jasper, yeşimtaşı

JASPER JOHNS : English Turkish

n. Jasper Johns, (1930 doğumlu) çağdaş Amerikalı ressam ve heykeltıraş, soyut-ekspresyonist ve popüler sanat çalışmaları yaratıcısı