English
JAVAN : English Turkish
n. Cavalı, Cava yerlisi ya da sakini (Endonezya'da ana ada)
JAVAN : English Turkish
adj. Cava'ya özgü, Cava ve halkına ait ya da ilgili olan
JAVANESE : English Turkish
n. Cava halkı, Cavalılar, Cavalı, Cava dili
JAVANESE : English Turkish
adj. Cava adasına ait, Cavalı, Cava
JAVASCRIPT : English Turkish
n. javascript, HTML belgeleri içine katıştırma uygulamaları yaratmak için kullanılan çevrilmiş betik dili (Bilgisayar)
JAVEL WATER : English Turkish
javel suyu, suda eriyen ve beyazlatıcı ya da antiseptik olarak kullanılan sodyum hipoklorit
JAVELIN : English Turkish
n. cirit, cirit atma, kargı, mızrak
JAVELIN THROW : English Turkish
n. cirit atma
JAVELIN THROWER : English Turkish
ciritçi
JAVELIN THROWING : English Turkish
cirit atma
JAVELIN-THROWING : English Turkish
cirit atma, cirit fırlatma (mızrağın uzun mesafe üzerinden fırlatıldığı atletizm yarışması)
JAVELINA : English Turkish
n. pekari, yaban domuzu
JAW : English Turkish
n. çene, ağız, can sıkıcı öğüt, nasihat faslı, gevezelik, dırdır, vırvır, azar
JAW : English Turkish
v. çene çalmak, uzun konuşmak, sıkıcı konuşmak, öğüt vermek (sıkıcı), boş konuşmak
JAW OUT : English Turkish
v. azarlamak, paylamak
JAW-BONE : English Turkish
çene kemiği, çenede bulunan kemik
JAW-BREAKER : English Turkish
telaffuzu zor sözcük, telaffuz edilmesi zor olan kelime veya ifade; sert şeker
JAWAHARLAL : English Turkish
n. Jawaharlal, erkek ismi (Hint)
JAWAN : English Turkish
n. (Hindistan’da) polis memuru; Hindistan ordusunda asker
JAWBONE : English Turkish
n. çene kemiği, tehdit
JAWBONING : English Turkish
n. bir şey yapmaları için diğerlerini ikna etme girişimi; başkalarının belirli bir biçimde hareket etmeleri için halka hitap etme (iş adamları ve topluluk liderlerinin eylemlerini etkilemeye çalışan siyasetçiler gibi)
JAWBREAKER : English Turkish
n. söylenmesi zor sözcük, telaffuzu zor kelime
JAWBREAKING : English Turkish
adj. söylenmesi zor, telaffuzu zor
JAWLESS : English Turkish
adj. çenesiz, çenesi olmayan (özellikle alt çenesi)
JAWLIKE : English Turkish
adj. çene gibi, çeneye benzer olan, çeneye benzeyen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani