English
JOHNNY CARSON : English Turkish
n. Johnny Carson, Johnny Carson (
2005), ABD’li komedyen ve TV sunucusu
JOHNNY COME LATELY : English Turkish
n. yeni gelen kimse, acemi, çaylak
JOHNNY DEPP : English Turkish
Johnny Depp, (1963 doğumlu) “Makas Eller ”de oynayan ABD’li sinema ve televizyon oyuncusu
JOHNNY JUMP UP : English Turkish
n. alacalı çiçekleri olan Avrupa hercai menekşesi (menekşe familyasına ait bitki)
JOHNNY ON THE SPOT : English Turkish
n. yardıma hazır kimse, hızır gibi yetişen kimse
JOHNNY RAW : English Turkish
acemi asker, acemi er, yeni askere alınmış olan asker; gemi ticaretinde yetişkin çırak
JOHNNY REB : English Turkish
n. Johnny Reb, ABD İç Savaşı sırasında müttefik askerlerine Federal askerleri tarafından takılan ad
JOHNNY WEISSMULLER : English Turkish
Johnny Weissmuller, Peter John "Johnny" Weissmuller (
1984) 24 dünya rekoru kıran ve birkaç Tarzan filminde oynayan ABD’li yüzücü Johns$41636$ $WI_FREQUENCY:7 $WI_POS:48 Johns, soyadı; Jasper Johns (1930 doğumlu), ABD’li ressam ve grafik sanatçısı; polis (Argo)
JOHNNYCAKE : English Turkish
n. mısır ekmeği, tavada pişirilen mısır ekmeği (Yeni İngiltere, ABD)
JOHNSON : English Turkish
n. Johnson, soyadı; Andrew Johnson (
1875), ABD’nin 17’nci cumhurbaşkanı; Lyndon B. Johnson (
1973) ABD’nin 36’nci cumhurbaşkanı; Earvin "Magic" Johnson (1959 doğumlu), Amerika Birleşik Devletleri profesyonel basketbol oyuncusu
JOHNSON & JOHNSON : English Turkish
n. Johnson & Johnson, Johnson and Johnson, tıp, sağlık, güzellik ve bakım ürünleri üreten ABD büyük ilaç şirketi (New Jersey merkezli)
JOHNSON AND JOHNSON : English Turkish
n. Johnson and Johnson, tıp, sağlık, güzellik ve bakım ürünleri üreten ABD büyük ilaç şirketi (New Jersey merkezli)
JOHNSONESE : English Turkish
n. Johnson tarzında, Samuel Johnson’ın edebi tarzı; Dr. Samuel Johnson’ın tarzını taklit eden edebi tarz
JOHNSONIAN : English Turkish
adj. samuel johnson tarzında, üslubu süslü
JOHNSTON ATOLL : English Turkish
n. Johnston Atoll, Amerika Birleşik Devletleri Minör Outlying Adaları’nın bir kısmını oluşturan Kuzey Pasifik Okyanusu’nda bir mercanada ( Hawaii’den Marshall Adaları’na kadar olan yolun üçte biri)
JOIE : English Turkish
n. (Fransızca) neşe; hayatın neşesi anlamına gelen Fransız ifadesi "joie de vivre" bir parçası, yaşamın zevki
JOIE DE VIVRE : English Turkish
(Fransızca) hayatın mutluluğu, yaşam sevinci, yaşamın zevki
JOIN : English Turkish
n. birleşme noktası, ek yeri
JOIN : English Turkish
v. birleştirmek, katılmak, eklemek, katmak, kaynamak, üye olmak, birleşmek, iştirak etmek, sınırı ortak olmak
JOIN A SOCIETY : English Turkish
topluma katılmak, toplumun üyesi olmak
JOIN BATTLE : English Turkish
kavgaya girmek, dövüşe katılmak, mücadeleye gitmek, bir mücadelede dövüşmeye gitmek
JOIN FORCES : English Turkish
ele ele vermek, işbirliği yapmak, birlikte çalışmak, birlik olmak, ittifak veya koalisyon oluşturmak
JOIN FORCES WITH : English Turkish
ile işbirliği yapmak, ile birleşmek
JOIN HANDS : English Turkish
el ele tutuşmak, birbirinin ellerini kenetlemek; ittifak veya koalisyon oluşturmak
JOIN IN : English Turkish
katılmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani