English
JOINT OPERATION : English Turkish
ortak çalışma, iki veya daha fazla kişi veya grup arasında paylaşılan çalışma
JOINT OWNER : English Turkish
n. ortak mal sahibi, hissedar
JOINT OWNERSHIP : English Turkish
ortak mülkiyet, iki veya daha fazla kişi veya grup arasında paylaşılan mülkiyet
JOINT PATROL : English Turkish
ortak devriye, iki veya daha fazla kişi tarafından yapılan devriye, müşterek devriye
JOINT PHOTOGRAPHIC EXPERTS GROUP : English Turkish
n. Birleşik Fotoğraf Uzmanları Grubu, fotoğraf uzmanları işbirliği grubu,fotoğraf sıkıştırma standatdını geliştiren fotoğraf ve grafik uzmanları grubu, JPEG
JOINT PROJECT : English Turkish
ortak proje, işbirliği ile başlatılmış olan teşebbüs veya girişim, ortak girişim
JOINT RESOLUTION : English Turkish
ortak karar
JOINT SESSION : English Turkish
n. birleşik oturum, iki farklı grup toplantısı (örn.: Kongre ve Senato)
JOINT STOCK : English Turkish
anonim
JOINT STOCK COMPANY : English Turkish
anonim şirket, sermayesi bölünmüş şirket
JOINT STOCK CORPORATION : English Turkish
n. anonim şirket
JOINT TORTFEASORS : English Turkish
haksız fiilin ortak failleri, birlikte zarar neden olan veya suç işleyen birkaç kişi (Hukuk)
JOINT UNDERTAKING : English Turkish
ortak girişim, ortaklık
JOINT VENTURE : English Turkish
n. ortak girişim, ortaklık
JOINT WALL : English Turkish
itişik duvar, yan yana olan duvarlar, iki taraf tarafından kullanılan veya sahip olunan duvar
JOINT WILL : English Turkish
ortak vasiyet, karı ve koca arasında birlikte yapılan vasiyet, ortaklaşa yapılan yasal vasiyet bildirisi (Hukuk)
JOINTED : English Turkish
adj. birleşik, eklemli, oynak eklemli
JOINTED DOLL : English Turkish
n. eklemleri hareketli oyuncak bebek
JOINTER : English Turkish
n. derz malası, tahta kenarlarının birleştirme yerlerini oluşturmak için kullanılan el aleti, uzun planya (Marangozluk); tuğla işinde çimento veya harç derz yapmak için kullanılan alet (İnşaat)
JOINTLY : English Turkish
adv. birlikte, ortaklaşa, müşterek olarak
JOINTLY AND SEVERALLY : English Turkish
müştereken ve müteselsilen, birlikte ve ayrı ayrı (birkaç kişinin hep beraber veya tamamen ayrı olduklarını belirten ortak sorumluluk)
JOINTLY OWNED SUBSIDIARY : English Turkish
ortak sahip olunan yan kuruluş, birkaç farklı şirket tarafından ortaklaşa yönetilen şirket
JOINTLY-OWNED BUSINESS : English Turkish
ortak sahip olunan işletme, iki veya daha fazla kişi tarafından sahip olunan işletme
JOINTNESS : English Turkish
n. (Askeri) koordineli faaliyet, ortak harekâtlar, yeterliliği arttırma ihtiyacını karşılamak ve güvenlik bütçesini azaltmak amacıyla birçok gelişmiş ordu tarafından kabul edilen askeri süreçlerin tüm safhalarında yapılan işbirliği (araştırma ile başlayarak edinim ve harekâtlara kadar devam eden)
JOINTRESS : English Turkish
n. gelir bağlanmış olan dul kadın, kocasının ölümünden sonra mülk mirası almış olan kadın
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani