Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JOSIAH ROYCE : English Turkish

n. Josiah Royce, (
1916) mutlak idealizm destekçisi olan ABD’li idealist filozof

JOSIAH SPODE : English Turkish

n. Josiah Spode, (
1797) İngiliz çömlekçi

JOSIAH SPODE II : English Turkish

n. Josiah Spode II, (
1827) İngiliz çömlekçi

JOSIAH WEDGWOOD : English Turkish

n. Josiah Wedgwood , (
1795) malzemeleri ve çömlekçilik yöntemlerini geliştiren İngiliz çömlekçi

JOSKIN : English Turkish

n. (İngiliz Argosu) ahmak; köylü, hödük

JOSS : English Turkish

n. çin putu

JOSS HOUSE : English Turkish

çin tapınağı

JOSS STICK : English Turkish

n. tütsü çubuğu; Çinlilerin çin mabudu önünde yaktıkları uzun ve kalın çubuk

JOSSER : English Turkish

n. ahmak, papaz [avus.], herif

JOSTLE : English Turkish

n. itip kakma, dürtükleme

JOSTLE : English Turkish

v. itişmek, itip kakmak, dürtüklemek, sürtünmek

JOSTLEMENT : English Turkish

n. itip kakma, itme, basma, dürtme, yükleme; kalabalık veya bir araya sıkıştırılmış oma durumu

JOSTLER : English Turkish

n. itip kakan kimse; iten veya dürten kimse; rahatsız eden kimse; yarışmacı, rakip

JOSÉ DE SOUSA SARAMAGO : English Turkish

n. José de Sousa Saramago, José Saramago (
2010), Portekizli yazar ve 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi

JOSÉ GRECO : English Turkish

n. José Greco, Constanzo José Greco (
2000), İtalya’da doğmuş olan ABD’li flamenko dansçısı ve koreograf

JOT : English Turkish

n. zerre

JOT DOWN : English Turkish

not etmek, not almak, yazı vermek

JOTA : English Turkish

n. hızlı İspanyol dansı

JOTHAM : English Turkish

n. Jotham, erkek ismi (İbranice)

JOTHAM PARABLE : English Turkish

Jotham alegorisi, monarşiye karşı olan alegorik hikâye

JOTTER : English Turkish

n. not defteri

JOTTING : English Turkish

n. not etme, not düşme

JOUAL : English Turkish

n. birçok İngilizce kelime içeren Fransız Kanada dilinin kent lehçesi, genellikle Quebec’te konuşulan Fransız Kanada dili (Canada)

JOUISSANCE : English Turkish

n. (Fransızcadan gelen) neşe, cümbüş, eğlence, mutluluk

JOUK : English Turkish

v. hile ile atlatmak, şaşırtmak; yanlış yönlendirmek, planlı yanıltma yaparak karşı tarafı şaşırtmak (futbolda)