English
JOURNEYMAN : English Turkish
n. ustabaşı, usta
JOURNEYWORK : English Turkish
n. usta işi, ustabaşı tarafından yapılan iş; para karşılığı yapılan yaratıcı olmayan rutin çalışma
JOURNO : English Turkish
n. (British Resmi olmayan) gazeteci
JOUST : English Turkish
n. atlı mızrak dövüşü
JOUST : English Turkish
v. atlı mızrak dövüşü yapmak, gazetedeki yazıları ile atışmak, polemiğe girmek
JOUSTER : English Turkish
n. at üstünden dövüşen kimse; mızrakla saldıran kimse; kişisel mücadele veya yarışmaya katılan kimse
JOUSTING : English Turkish
n. mızrak dövüşü yapma, atlı mızrak dövüşünde yarışma eylemi
JOVE : English Turkish
n. Jüpiter [mit.], Jüpiter [astr.], baş tanrı [mit.]
JOVI : English Turkish
n. Jovi, Jon Bon Jovi (1962 doğumlu), Amerikalı rock and roll şarkıcısı, gitarist ve besteci, Bon Jovi rock grubunun eski vokalist
JOVIAL : English Turkish
adj. neşeli, keyifli, şen şakrak, sevinçli
JOVIALITY : English Turkish
n. neşe, keyif, neşelilik
JOVIALLY : English Turkish
adv. şen şakrak bir şekilde, neşeli bir şekilde, neşeyle, sevinçle
JOVIAN : English Turkish
adj. Jüpiter gezegenine ait veya ilgili olan; Jüpiter gezegeninin özelliklerini taşıyan veya benzeyen (Astronomi); Jüpiter’in özellikleriyle ilgili (Mitoloji)
JOWAR : English Turkish
n. sorgum, tahıl üreten tropikal çayırlardan herhangi biri, karabuğday
JOWL : English Turkish
n. çene, gıdık, gerdan
JOWLY : English Turkish
adj. büyük çenesi veya gerdanı olan
JOY : English Turkish
n. neşe, mutluluk kaynağı, başarı, sonuç, keyif, neşe kaynağı, çok sevinme, haz, sevinç
JOY OF VICTORY : English Turkish
zafer sevinci, galibiyet mutluluğu, birinin kazanmanın ardından hissettiği memnuniyet duygusu
JOY POWDER : English Turkish
n. (Argo) kokain; eroin
JOY RIDE : English Turkish
zevk için araba sürme, araba ile gezme
JOYANCE : English Turkish
n. neşe, keyif, mutluluk (Eski kullanım)
JOYCE : English Turkish
n. Joyce, kadın ismi; soyadı; James Joyce (
1941), "Ulysses" ve "Dublinlier" romanları ile ünlü olan İrlandalı yazar
JOYFUL : English Turkish
adj. neşeli, sevinçli, sevindirici
JOYFULLY : English Turkish
adv. sevinçle
JOYFULNESS : English Turkish
n. neşelilik, sevinçlilik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani