Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JOULE : English Turkish

n. jul

JOUNCE : English Turkish

n. sarsıntı, şok

JOUNCE : English Turkish

v. sarsmak

JOUNCY : English Turkish

adj. sarsan, hafifçe sallanan, sarsılan, zıplayan

JOUR. : English Turkish

n. seyir defteri, gazete; dergi; günlük, günlük olaylar kaydı; yevmiye defteri, ana hesap defteri (Muhasebe); resmi işlemlerin günlük kaydı (bir örgüt veya yasama organına ait)

JOURNAL : English Turkish

n. bülten, gazete, dergi, jurnal, gündem, anı defteri, günlük, seyir defteri, yevmiye defteri, şaft yatağı

JOURNAL BEARING : English Turkish

n. mil kovanı

JOURNAL BOX : English Turkish

n. mil kovanı

JOURNAL OF THE ASSOCIATION FOR COMPUTING MACHINERY : English Turkish

Association for Computing Machinery Dergisi, günümüz trendleri ve bilgisayar araştırması üzerine makaleler yayımlayan profesyonel dergi , JACM

JOURNALESE : English Turkish

n. gazeteci üslubu

JOURNALISE : English Turkish

v. kayıt tutmak, belgelemek, kaydetmek, betimlemek, rapor etmek; günlük tutmak, günlük yazmak; günlük deftere kayıt tutmak (Muhasebecilik); gazetecilik alanında çalışmak, gazete muhabirliğinde çalışmak (ayrıca journalize)

JOURNALISM : English Turkish

n. gazetecilik

JOURNALIST : English Turkish

n. gazeteci

JOURNALISTIC : English Turkish

adj. gazetecilere özgü, gazetecilikle ilgili

JOURNALISTIC COVERAGE : English Turkish

gazetecilikte haber yorumu, haber sunma

JOURNALISTIC ETHICS : English Turkish

asın ahlakı, gazeteciler veya muhbirlere özgü profesyonel olarak kabul edilen davranış standartları

JOURNALISTICALLY : English Turkish

adv. gazeteciliğe özgü bir şekilde, gazeteciliğe ait olarak; gazeteci bakış açısı ile

JOURNALIZE : English Turkish

v. kayıt tutmak, belgelemek, kaydetmek, betimlemek, rapor etmek; günlük tutmak, günlük yazmak; günlük deftere kayıt tutmak (Muhasebecilik); gazetecilik alanında çalışmak, gazete muhabirliğinde çalışmak (ayrıca journalise)

JOURNALIZM : English Turkish

n. gazetecilik, gazetelerde yayınlama yazma ve çalışma mesleği, haber muhabirinin mesleği (ayrıca journalism olarak da yazılır)

JOURNALS : English Turkish

n. (Ekonomi) akademik süreli yayınlar

JOURNEY : English Turkish

n. yolculuk, seyahat, gezi, sefer, mesafe, seyir, yol

JOURNEY : English Turkish

v. seyahat etmek, geziye çıkmak

JOURNEY LEG : English Turkish

yolculuğun bir ayağı, gezinin bir bölümü, yolculuğun bir etabı

JOURNEY PRAYER : English Turkish

yol duası, uzun veya tehlikeli yola çıkmadan önce söylenen dua

JOURNEYER : English Turkish

n. gezgin, yolcu, seyahate çıkan kimse