Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JUDGED FAIRLY : English Turkish

adil bir şekilde yargılanmış, adil bir şekilde hüküm verilmiş

JUDGED HARSHLY : English Turkish

sert bir şekilde yargılandı, onu ciddi bir şekilde cezalandırdı, ona ağır hüküm verdi

JUDGED SEVERELY : English Turkish

sert bir şekilde yargılandı, onu ciddi bir şekilde cezalandırdı, ona ağır hüküm verdi

JUDGEMENT : English Turkish

n. yargılama, yargı, hüküm, muhakeme, karar, sağduyu, kanı, düşünce, tahmin

JUDGEMENT BY DEFAULT : English Turkish

gıyabi hüküm, taraflardan birinin yokluğunda alınan yasal karar, taraflardan birinin mevcut olmadığı zaman alınan karar

JUDGEMENT DAY : English Turkish

Hüküm Günü, Tanrı’nın insanlığı günahlarından dolayı yargılayacağı gün

JUDGEMENT IN PERSONAM : English Turkish

şahsi karar, açıklamaların belirli bir kişiye yönelik olduğu yasal karar

JUDGEMENT PROOF : English Turkish

n. haczedilemez

JUDGEMENTAL : English Turkish

adj. yargılayıcı, eleştirici, tenkitçi, yargılama eğilimi olan

JUDGER : English Turkish

n. yargılayan kimse, hüküm veren kimse, hüküm giydiren kimse

JUDGES : English Turkish

n. Hakimler, İsrail’in hakimler olarak bilinen siyasi ve dini liderler tarafından yönetimi altındaki tarihini anlatan Eski Ahit’in 7’nci kitabı

JUDGES' CHAMBERS : English Turkish

hakim odası, hakim ofisi, hakimin araştırmalarını yaptığı ve özel görüşmelerini gerçekleştirdiği özel oda

JUDGESHIP : English Turkish

n. yargıçlık, hakimlik

JUDGING FROM : English Turkish

-e dayanarak bakarsak,
e göre karara varırsak,
den sonuç çıkarırsak

JUDGMATIC : English Turkish

adj. bilgili, mantıklı, akıllı, iyi kararlar alabilen

JUDGMATICAL : English Turkish

adj. bilgili, mantıklı, akıllı, iyi kararlar alabilen

JUDGMATICALLY : English Turkish

adv. makul bir şekilde, akıllıca, üzerinde fazla düşünerek

JUDGMENT : English Turkish

n. tahmin, düşünce, yargılama, kanı, yargı, sağduyu, hüküm, karar, muhakeme

JUDGMENT BY DEFAULT : English Turkish

n. gıyabi hüküm, gıyabında yargılama

JUDGMENT DAY : English Turkish

kıyamet günü

JUDGMENT DEBTOR : English Turkish

ilamlı borçlu olan kişi veya grup, mahkemenin yasal zorunluluk yüklediği kişi veya grup

JUDGMENT IN PERSONAM : English Turkish

(Hukuk) şahsi borçlarla ilgili olan karar, şahsi karar, parasal tazminatların ödemesini için bir kişi veya şirket hakkından verilen karar

JUDGMENT SEAT : English Turkish

n. hakim makamı

JUDGMENTAL : English Turkish

adj. yargıcı, eleştirici, tenkitçi, yargılama eğilimi olan

JUDGMENTALLY : English Turkish

adv. yargısal bir şekilde, eleştirel bir şekilde, ahlaki hüküm veren bir şekilde