Multilingual Turkish Dictionary

English

English
KABYLIA : English Turkish

n. Kabylia, Kuzeydoğu Cezayir’de dağlık bölge

KABYLIE : English Turkish

n. Kabylie, Kuzeydoğu Cezayir’de dağlık bölge

KACH MOVEMENT : English Turkish

Kach Hareketi, Rabbi Meir Kahane tarafından kurulan ve ırkçı politikaları nedeniyle Knesset tarafından yasadışı olarak yönetilen aşırı sağcı hareket

KACHIN : English Turkish

n. Kaçin, kuzey Burma’da (Myanmar), Çin ve Hindistan’ın bitişik bölgelerinde yaşayan halkın üyesi

KACHIN : English Turkish

n. Kaçin dili, Burma’nın (Myanmar) en kuzeyinde, Çin ve Hindistan’ın bitişik bölgelerinde konuşulan dil (Myanmar)

KACHINA : English Turkish

n. Kızılderili Hopi kabilesinin atalarına ait birkaç ruhtan herhangi biri

KACHINA DOLL : English Turkish

atalarının ruhunu temsil eden Kızılderili Hopi kabilesi tarafından kullanılan kukla

KACZYNSKI : English Turkish

n. Kaczynski, soyadı; "Unabomber", Ted Kaczynski (1942’de Theodore John Kaczynski ismiyle doğan), Nisan 1996’da FBI tarafından yakalanmadan önce (Mayıs 1998’de hapis mahkûmu olmuştur) Amerika Birleşik Devletleri’nde üniversitelere ve havayollarına birkaç bomba postası gönderen teknoloji karşıtı adam (1970’leri sonlarında başlayarak 1990’ların başlarına kadar)

KADAITCHA : English Turkish

n. (Avustralya’da) bir yakının ölümünün intikamını alan Avustralya yerlisi büyücü

KADAR : English Turkish

n. Kadar, soyadı

KADDISH : English Turkish

n. Yahudilikte Şükür duası, üç gündelik sinagog ayini sırasında okunan ve bir yakının ölümüne yas tutanların okuduğu Yahudi duası

KADDISH YATOM : English Turkish

Kaddish Yatom, rahmetli anne babalar için okunulan Yahudi anma duası

KADI : English Turkish

n. kadı

KADISH LUZ : English Turkish

Kadish Luz, İsrail parlamentosunun üçüncü başkanı

KADOHADACHO : English Turkish

n. Kadohadacho, Cadohadacho, Caddo, orta Oklahoma’da Kızılderili kabileleri birliği (eskiden Arkansas, Louisiana ve doğu Teksas’ta yaşamışlardır)

KAFFEEKLATSCH : English Turkish

n. kahve içilip sohbet edilen toplantı, kahve içmek ve günlük sohbet etmek için yapılan sıradan toplantı, kahve toplantısı

KAFFIR : English Turkish

n. Güney afrika'da bir kabile

KAFFIR PIANO : English Turkish

Kaffir piano, marimba ve klilofona benzeyen Güney Afrika müzik aleti

KAFFIRS : English Turkish

n. altın madeni hisseleri

KAFFIYEH : English Turkish

n. başa sıkıca bağlanan diyagonal olarak katlanmış kumaştan oluşan ağıl şeklinde sargıya benzer erkekler tarafından takılan Arap başlığı (ayrıca keefiyeh)

KAFIR : English Turkish

n. kafir, Müslüman olmayan kimse (Müslümanlar arasında kullanılan); inançsız, bir dine inanmayan, imansız (İslam’da kullanılan); siyah Güney Afrikalı kimse (aşağılayıcı); tropikal Afrika’ya özgü sorgum türü

KAFKA : English Turkish

n. Kafka, soyadı; Franz Kafka (
1924), Prag’da doğan Avusturyalı yazar ve Romacı (o dönemde Avusturya-Macaristan’da bulunan) , "Metamorfoz" yazarı

KAFKAESQUE : English Turkish

adj. saçma, absürd, anlamsız, can sıkıcı (Kafka’nın hikayelerindeki konularda olduğu gibi); bürokratik güce karşı çaresiz “küçük adam” (vatandaş)durumunda olan; Franz Kafka eserlerine benzeyen veya onları andıran

KAFR QASIM MASSACRE : English Turkish

Kafr Qasim katliamı, sınır keskin nişancı petrol görevlileri tarafından kasabada sokağa çıkma yasağı olduğunu bilmeyen Kfar Qasim vatandaşlarını n vurulduğu olay (1956)

KAFTAN : English Turkish

n. kaftan, Ortadoğu’da erkekler tarafından giyilen pahalı kumaştan yapılan uzun kemerli tunik; kadınların giydiği uzun bol elbise; bol gömlek