English
KAMEEZ : English Turkish
n. Güney Asya ülkelerinde erkeklerin ve kadınların bol pantolon üzerine giydikleri uzun tunik
KAMEN : English Turkish
n. Kamen, soyadı; Dean Kamen (1951 doğumlu), Segway’i (elektrikli skuter) icat eden ABD’li mühendis; Almanya’da bir şehir
KAMI : English Turkish
n. Şinto dininde ilahi varlık
KAMIKAZE : English Turkish
n. intihar pilotu, intihar uçağı
KAMINSKY : English Turkish
n. Kaminsky , soyadı
KAMONABE : English Turkish
n. Kamonabe, (Japon mutfağı) tencerede pişirilen ördek ve sebzeler
KAMPALA : English Turkish
n. Kampala, Uganda’da bir şehir
KAMPONG : English Turkish
n. köy
KAMPUCHEA : English Turkish
n. Kampuchea, kamboçya’nın eski resmi adı (güneydoğu Asya’da bulunan bir ülke), 1946’ya kadar Çinhindi’nin bir parçası ve Fransız yönetimi altındadır
KAMPUCHEAN : English Turkish
n. Kampuchea’dan gelen kimse, Kampuchea vatandaşı (Kamboçya)
KAMPUCHEAN : English Turkish
adj. Kampuchea’ya özgü, Kampuchea’ya ait ya da Kampuchea’dan olan (Kamboçya)
KAMPUNG : English Turkish
n. köy, Malezya köyü; Malezya çiti
KAN : English Turkish
Kansas, orta Amerika Birleşik Devletleri’nde bir eyalet
KANA : English Turkish
n. Kana, Lübnan’da bir köy (Tyre’ın güneydoğusunda bulunan, Lübnan)
KANA : English Turkish
n. Japon hece yazısı sistemi
KANAK SPRAK : English Turkish
n. Kanak Sprak , 1980’lerin sonlarında Türk gençleri tarafından yaratılan Alman topluluk dili
KANAKA : English Turkish
n. hawaii yerlisi, pasifik adalarından kimse
KANDINSKY : English Turkish
n. Kandinsky , soyadı; Wassily Kandinsky (
1944), renkli kavramsal olmayan çalışmalarıyla ünlü olan Rus ressam
KANDINSKY COMPLEX : English Turkish
n. Kandinsky kompleksi, (Psikiyatri) cinsel saplantı, Clerambault-Kandinsky sendromu, birinin ondan daha yüksek sosyal statüsü olan başka bir kişinin ona âşık olduğuna inandığı ve hayal kurduğu bir rahatsızlık
KANE : English Turkish
n. (Hawaii’de) erkek
KANEKA CORPORATION : English Turkish
n. Kaneka Corporation, kimyasal ürünler üreten Osaka merkezli Japon şirketi
KANGA : English Turkish
n. Kanga, Sudan’da konuşulan dil; Kongo Cumhuriyeti’nde bir kasaba; Pakistan’da bir köy
KANGA : English Turkish
n. ilk başlarda Doğu Afrika’da kadınlar tarafından giyilen vücudun etrafına elbise olarak sarılan parlak pamuklu kumaş; (Argo) kanguru; (hapishanede kullanılan argo) gardiyan, bekçi
KANGAROO : English Turkish
n. kanguru
KANGAROO CARE : English Turkish
n. zamanından önce doğmuş bebeği ebeveyn göğsüne yatırma veya cilt cilde temas edecek şekilde hastabakıcı tarafından yapılan yeni doğan bakımı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani