Multilingual Turkish Dictionary English

n. MIT'te geliştirilen ve şifreli mesaj ve bilgilerin bilgisayar ağları üzerinden aktarımını sağlayan kimlik doğrulama protokolü (İnternet); Hades'in kapısında bekçilik yapan üç başlı köpek (Yunan Mitolojisi)

KERBSTONE : English Turkish

n. bordür taşı, kaldırım taşı, kaldırımın yükseltilmiş kenarını oluşturan taş veya taşlar dizisi; bordürün bir kısmını oluşturan kaldırım taşı

KERCHIEF : English Turkish

n. eşarp, başörtü, fular, atkı

KERCHIEFED : English Turkish

adj. başörtülü, eşarp takan; kukuletalı; kapalı

KERCHIEFT : English Turkish

adj. başörtülü, eşarp takan; kukuletalı; kapalı

KEREN : English Turkish

n. bir bayan ismi (İbranice)

KEREN HAYESOD : English Turkish

Siyonist Organizasyon ve Yahudi Ajansı tarafından yönetilen ve İsrail Devleti'nde kalkınmayı teşvik için kurulmuş fon

KERF : English Turkish

n. çentik, testere ile yapılan çentik

KERFUFFLE : English Turkish

n. velvele, gereksiz telâş, karışıklık

KERMAN : English Turkish

n. bir soyadı

KERMES : English Turkish

n. kırmız, kırmız böceği

KERMESS : English Turkish

n. kermes, panayır, yardım kurumu için satış yapılan pazar

KERMIS : English Turkish

n. kermes, panayır, yardım kurumu için satış yapılan pazar

KERMIT : English Turkish

n. büyük bilgisayarlarda kullanılan eski iletişim protokolü (Bilgisayarlar); bir erkek ismi

KERMIT THE FROG : English Turkish

Kurbağa Kermit, Jim Hensen tarafından yaratılan Muppet Şov'un ana karakterlerinden kukla yeşil kurbağa

KERN : English Turkish

n. asker (İrl.), köylü (İrl.)

KERNE : English Turkish

n. asker (İrl.), köylü (İrl.)

KERNEL : English Turkish

n. çekirdek içi, çekirdek, tane, öz

KERNING : English Turkish

n. (tipografyada) aralık ayarı, aralarındaki aralığı azaltarak bir harf çiftini bir arada normalden daha yakına getirme tekniği, izlemek

KEROSENE : English Turkish

n. gazyağı, parafin

KEROSENE STOVE : English Turkish

n. gaz ocağı

KEROSINE : English Turkish