Multilingual Turkish Dictionary English

KISS SMB. GOODBYE : English Turkish

v. veda öpücüğü vermek

KISS THE BOOK : English Turkish

v. mahkemede yasal olarak yemin ettikten sonra incili öpmek

KISS THE DUST : English Turkish

ir avuç toprak olmak, ölmek, rahmetli olmak

KISS THE GROUND : English Turkish

toprağı öpmek, yere yüzükoyun kapaklanmak, yüzünü yere koymak

KISS THE ROD : English Turkish

cezaya boyun eğmek

KISS UP TO : English Turkish

v. (Kanada & ABD) yalakalık yapmak, yağcı davranışlarla çıkar sağlamaya çalışmak,
e dalkavukluk etmek

KISSABLE : English Turkish

adj. öpülebilir, öpülür

KISSAGRAM : English Turkish

n. (British) habercinin ileti yerine veya iletiyle birlikte öpücük getirdiği ileti hizmeti

KISSED HER ON THE LIPS : English Turkish

onu dudaklarından öptü, onun ağzını öptü

KISSED HIS HANDS : English Turkish

onun ellerini öptü, dudaklarını onun ellerine değdirdi (saygı işareti olarak)

KISSED UP TO HIM : English Turkish

onu pohpohladı, onun gurunu okşadı

KISSEL : English Turkish

n. koyulaştırılmış meyve püresinden yapılan tatlı

KISSER : English Turkish

n. ağız, yüz, surat

KISSES AND HUGS : English Turkish

öpüyorum, sevgilerimi gönder

KISSESS : English Turkish

v. (Argo) aynı anda öpmek ve okşamak ("kiss" ve "(car)ess" kelimelerinin birleşimi)

KISSING : English Turkish

n. öpme

KISSING : English Turkish

adj. yakın olmayan

KISSINGER : English Turkish

n. Kisinger, bir soyadı; Henry Kissinger (1923 doğumlu), Alman asıllı Amerikalı politikacı, 1973 Nobel Barış Ödülü sahiplerinden biri

KISSOGRAM : English Turkish

n. haberci tarafından öpücükle birlikte getirilen ileti, habercinin iletiyle birlikte öpücük getirdiği ileti hizmeti

KISSPROOF : English Turkish

adj. silinmez

KISWAHILI : English Turkish

n. Doğu Afrika'da Swahili halkının (Tanzanya ve Mozambik'te yaşayan) konuştuğu Bantu dili

KIT : English Turkish

İrtibatta ol, lütfen yakın zamanda ara ya da yaz (İnternet Argosu)

KIT : English Turkish

n. alet çantası, malzeme, alet takımı, araç gereç, pılı pırtı

KIT AND CABOODLE : English Turkish

hepsi birden, tüm miktar, mevcut olan her şey

KIT BAG : English Turkish

yolcu çantası, kişisel eşyalar taşımak için kullanılan küçük çanta