English
KKK : English Turkish
n. Ku Klux Klan, Amerika Birleşik Devletleri’nde radikal beyazların üstünlüğü yanlısı örgüt
KL : English Turkish
n. kilolitre, 1000 litreye eşit olan hacim ölçüsü
KLA : English Turkish
Kosova Kurtuluş Ordusu, Kosova’nın Yugoslavya idaresinden kurtulması için savaşan Kosovalı Arnavutlardan oluşan gerilla grubu
KLAMATH : English Turkish
n. güney Oregon Lutuamian Kızılderili kabilesi'nin alt kolları; Kuzeybatı Amerika'da büyük bir nehir (Oregon, Washington ve Kaliforniya'nın bir parçası boyunca akan)
KLAMATH : English Turkish
n. güney Oregon Lutuamian Kızılderili kabilesi'nin Klamath kolundan kimse
KLAN : English Turkish
n. Ku Klux Klan (ABD'de beyaz ırkın üstünlüğünü savunan radikal örgüt); Ku Klux Klan'ın parçası
KLANISM : English Turkish
n. Klanizm, Ku Klux Klan'ın ilkeleri (ABD'de beyaz ırkın üstünlüğünü savunan radikal örgüt)
KLANSMAN : English Turkish
n. Ku Klux Klan üyesi (ABD'de beyaz ırkın üstünlüğünü savunan radikal örgüt)
KLATCH : English Turkish
n. buluşma, sıradan insanlar toplantısı
KLATSCH : English Turkish
n. buluşma, sıradan insanlar toplantısı
KLAUSNER : English Turkish
n. bir soyadı
KLAXON : English Turkish
n. klakson, korna
KLEBS-LÖFFLER BACILLUS : English Turkish
Klebs-Löffler basili, difteriye sebep olan bakteri
KLEE : English Turkish
n. bir soyadı; bir erkek ismi; Paul Klee (
1940), İsviçreli dışavurumcu (ekspresyonist) ressam ve grafik sanatçısı, "Blue Rider" grubunun üyesi
KLEENEX : English Turkish
n. tek kullanımlık kağıt mendil markası
KLEENEX : English Turkish
n. kağıt mendil, tek kullanımlık kağıt peçete
KLEIN : English Turkish
n. bir soyadı
KLEINSTEIN : English Turkish
n. bir soyadı
KLEPHT : English Turkish
n. yunan savaşçısı, yunan haydutu
KLEPTOCRACY : English Turkish
n. kleptokrasi, vatandaşlarından aşırı yüksek miktarda vergi alan yozlaşmış hükümet
KLEPTOCRAT : English Turkish
n. kleptokrat, devlet hazinesinden para çalan veya zimmetine geçiren hükümet yetkilisi
KLEPTOMANIA : English Turkish
n. kleptomani, çalma hastalığı
KLEPTOMANIAC : English Turkish
n. kleptoman
KLEPTOPHOBIA : English Turkish
n. kleptofobi, hırsızlık yapma fobisi; hırsız olmaktan aşırı derecede korkma
KLEZMER : English Turkish
n. keman ve flüt müziği(daha sonra klarnet ve diğer üflemeli çalgılar da) eşliğinde kantor şarkıları birleşimi olarak Doğu Avrupa’da ortaya çıkan Yahudi halk müziği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani