Multilingual Turkish Dictionary

English

English
KLUXER : English Turkish

n. Ku Klux Klan üyesi

KLYNVED PEAT MARWICK GOERDELER : English Turkish

157 ülkede faaliyet gösteren büyük uluslararası muhasebe ve finansal danışmanlık firması

KLYSTRON : English Turkish

n. klistron, yüksek frekans jeneratörü

KM : English Turkish

Bilgi Yöentimi, bir iş ortamında bilgiyi paylaşan örgüt

KM : English Turkish

n. km, 1000 metreye eşit olan uzaklık birimi

KM/H : English Turkish

km/s, bir saatte yol alınan kilometre oranı

KMH : English Turkish

km/s, bir saatte yol alınan kilometreler oranı

KNACK : English Turkish

n. beceri, ustalık, işin sırrı, püf noktası

KNACKER : English Turkish

n. sakatat alıp hayvan maması yapan kasap, yıkmacı, eski evleri malzemesi için alan kimse

KNACKER'S YARD : English Turkish

n. (British kullanım) yaşlı veya yaralı hayvanları kesmek için kullanılan yer

KNACKERED : English Turkish

adj. bitkin, çok yorgun, bozuk

KNACKERS : English Turkish

n. (Argo) taşaklar, hayalar

KNACKWURST : English Turkish

n. küçük boy baharatlı sosis

KNACKY : English Turkish

adj. becerikli, yetenekli, her işin altından kalkar, yaratıcı; ustalığı olan

KNAG : English Turkish

n. budak

KNAGGY : English Turkish

adj. budaklı

KNAP : English Turkish

v. taş yontmak

KNAP : English Turkish

n. tepecik

KNAPPER : English Turkish

n. taş yontucu

KNAPSACK : English Turkish

n. sırt çantası

KNAPWEED : English Turkish

n. mor top çiçekli bitki

KNAR : English Turkish

n. budak

KNARRED : English Turkish

adj. budaklı, düğümlü; boğumlu, budaklarla kaplı (ağaç hakkında)

KNARRY : English Turkish

adj. budaklı, düğümlü; boğumlu, budaklarla kaplı (ağaç hakkında)

KNAVE : English Turkish

n. dolandırıcı, üçkâğıtçı, vale