Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LACTEOUS : English Turkish

adj. sütlü, süte benzeyen; süt renginde olan

LACTESCENCE : English Turkish

n. süte benzeme, süt gibi olma; bir şeyin süte benzer hale gelme süreci; süte benzer sıvı salgılaması (Biyoloji)

LACTESCENT : English Turkish

adj. süt gibi olan, sütlü hale gelen; süte benzeyen; süte benzer bir madde salgılayan (Biyoloji)

LACTIC : English Turkish

adj. laktik, süt

LACTIC ACID : English Turkish

laktik asit

LACTIFEROUS : English Turkish

adj. süt veren, süt verici

LACTIGENOUS : English Turkish

adj. laktijenöz, süt salgılanmasını uyaran

LACTOBACILLUS : English Turkish

n. laktobasil, laktik asit üreten bakteri türü

LACTOBACILLUS CASEI : English Turkish

n. sütte ve peynirde bulunan diğer kaynaklardan izole edilmiş olan çubuk şeklindeki bakteri (süt ürünleri bulunan ortamlar, inek gübresi, insan ağzı, insana ait bağırsak içeriği ve dışkı)

LACTOBUTYROMETER : English Turkish

n. sütte bulunan süt kaymağı miktarını belirlemek için kullanılan alet

LACTOFLAVIN : English Turkish

n. laktoflavin, doğru beslenme için gerekli ve sarımsı turuncu rengi olan kristalimsi bileşik (et, yumurta ve koyu yeşil sebzelerde bulunan), riboflavin, vitamin B2

LACTOGEN : English Turkish

n. laktojen, süt üretimini uyaran kimyasal madde

LACTOGENIC : English Turkish

adj. laktojenik, süt üretimini uyaran

LACTOGENIC HORMONE : English Turkish

n. laktojenik hormon, prolaktin, memelilerde süt üretimini ve progesteron salgılamasını uyaran hormon

LACTOGLOBULIN : English Turkish

n. laktoglobülin, sütte bulunan basit globülin protein

LACTOMETER : English Turkish

n. laktometre

LACTONE : English Turkish

n. lakton, hidroksi asitlerden türetilen kimyasal madde (Kimya)

LACTOPROTEIN : English Turkish

n. laktoprotein, sütte bulunan proteinlerden herhangi biri

LACTOSCOPE : English Turkish

n. laktoskop, sütün saydamsızlığını ve bu şekilde de sütte bulunan yaklaşık kaymak miktarını ölçen alet

LACTOSE : English Turkish

n. laktoz, süt şekeri

LACTOSE INTOLERANCE : English Turkish

laktoz intoleransı, süt şekerini sindirememe veya sindirilmesinde zorlanma (süt ürünleri tüketiminden sonra kramp, ishal, vs. gibi semptomlar ile tanımlanan)

LACTOSURIA : English Turkish

n. laktosüri, emziren kadının idrarında laktoz bulunması (Tıp)

LACUNA : English Turkish

n. aralık, boşluk, eksiklik

LACUNAL : English Turkish

adj. laküner, lakunaya ait veya ilgili; tamamlanmamış, boşlukları veya eksik parçaları olan; çukurları olan, boşlukları olan (Anatomi)

LACUNAR : English Turkish

n. tekneli tavan