Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LACONISM : English Turkish

n. özlü anlatım, kısa e öz olma

LACQUER : English Turkish

n. lake, vernik, oje, saç spreyi, lake eşya

LACQUER : English Turkish

v. lake kaplamak, verniklemek

LACQUERED : English Turkish

adj. cilalanmış, lake ile kaplanmış, verniklenmiş

LACQUERER : English Turkish

n. cilalayan kimse, vernikleyen kimse, lake ile kaplayan kimse; yağcı, kılıfına uyduran kimse (güzel sözlerle, vs.)

LACQUEY : English Turkish

n. uşak, hizmetçi; dizlerine kapanan kimse

LACQUEY : English Turkish

v. uşaklık yapmak, hizmet etmek,
görevi olmak;
in ayaklarına kapanmak,
önünde kul köle olmak

LACRIMAL : English Turkish

n. lakrimal, gözyaşı kemiği, göz çukurunun iç köşesini oluşturan kemik (Anatomi)

LACRIMAL : English Turkish

adj. lakrimal, gözyaşına ait veya ilgili olan; gözyaşı üreten, gözyaşı salgılayan; gözyaşı salgılayan organlara ait veya onlara yakın olan (Anatomi)

LACRIMAL FOLD : English Turkish

n. nazolakrimal kanalın alt deliğini koruyan sümüksü zar oluşturan kapakçık, Hasner valvülü

LACRIMATION : English Turkish

n. lakrimasyon, gözyaşı salgılama, gözyaşı üretme (özellikle aşırı olan)

LACRIMATOR : English Turkish

n. göz yaşartıcı madde, gözlerin gözyaşı üretmesine neden olan madde (örn.: göz yaşartıcı gaz)

LACRIMATORY : English Turkish

n. gözyaşı testisi, yakınlarını yitirmiş olan insanların gözyaşlarını toplamak için kullanılan kap (Arkeoloji)

LACRIMATORY : English Turkish

adj. gözyaşı salgılanmasına neden olan, gözyaşı dökülmesine ait veya ilgili olan

LACROSSE : English Turkish

n. hokey benzeri top oyunu

LACTALBUMIN : English Turkish

n. laktalbumin, sütte bulunan protein (Kimya)

LACTASE : English Turkish

n. laktaz, laktozu glikoza ve galaktoza hidroliz edebilen memeli hayvanların bağırsak sularında ve bazı mayalarda bulunan enzim (Kimya)

LACTATE : English Turkish

n. laktat, laktik asit tuzu

LACTATE : English Turkish

v. süt vermek, süt salgılamak

LACTATION : English Turkish

n. süt verme, süt salgılama, emzirme

LACTATIONAL : English Turkish

adj. laktasyonel, süt üretimi ile ilgili, süt salgılamasıyla ilgili; annenin süt ürettiği dönemle ilgili

LACTATIONALLY : English Turkish

adv. laktasyon ile, süt üretimi aracılığı ile

LACTEAL : English Turkish

adj. süte benzer, sütlü

LACTEAL GLAND : English Turkish

n. lenfa damarı

LACTEALLY : English Turkish

adv. lakteal olarak, süte benzer bir şekilde, süt şeklinde