English
LACERTIDAE : English Turkish
n. sürüngen ailesinin alt grubu, kertenkele familyası
LACERTILIAN : English Turkish
n. kertenkele, sürüngenlere ait Kertenkele alttakımı üyesi, kertenkele
LACERTILIAN : English Turkish
adj. kertenkeleye özgü, kertenkeleye ait veya ilgili, sürüngenlere ait Kertenkele alttakımı üyesi ne ait veya ilgili
LACEUPS : English Turkish
n. bağcıklı ayakkabı, bağcıklarla bağlanan bot veya ayakkabı
LACEWING : English Turkish
n. zarkanat, nazik dantele benzer kanatları olan böcek türü
LACEWORK : English Turkish
n. dantel işleme, dantel yapma
LACHES : English Turkish
n. (Hukuk) kanuni süreyi geçirme, izin verilen zaman içinde görevini yapamama; birinin izin verilen süre içinde görevini yerine getirmemesi durumunda tazminat hakkını kaybettiği hukuk ilkesi
LACHESIS : English Turkish
n. (Yunan mitolojisi) her bir insana yaşaması için ne kadar zaman (hayat ipi) verileceğine karar veren kader tanrıçası
LACHRIMAL : English Turkish
n. (Anatomi) gözyaşı kemiği, lakrimal kemik (gözpınarı kemiği); yakınlarını yitirmiş insanların gözyaşlarını toplamak için kullanılan kap
LACHRIMAL : English Turkish
adj. gözyaşına özgü, gözyaşına ait veya ilgili olan; gözyaşı üreten, gözyaşı salgılayan; lakrimal, gözyaşı salgılayan organlara ait veya onlara yakın olan (Anatomi)
LACHRIMOSE : English Turkish
adj. göz yaşartıcı, gözü yaşlı; ağlayan, gözyaşı dökme eğilimi olan; üzgün; bunalımlı; yaslı
LACHRYMAL : English Turkish
n. gözyaşı bezleri
LACHRYMAL : English Turkish
adj. gözyaşı
LACHRYMAL BONE : English Turkish
n. gözyaşı kemiği, göz çukurunun iç köşesini oluşturan çok ince kemik
LACHRYMAL GLAND : English Turkish
gözyaşı bezi, göz içinde gözyaşı üreten bez
LACHRYMAL SAC : English Turkish
gözyaşı kesesi, gözyaşlarını gözlerin dışına ileten gözyaşı kanalının üst kısmı
LACHRYMALS : English Turkish
n. gözyaşı, gözyaşları; gözyaşları ile ilgili olan duygular
LACHRYMATION : English Turkish
n. gözü yaşarma, ağlama
LACHRYMATOR : English Turkish
n. göz yaşartıcı madde, gözlerin gözyaşı üretmesine neden olan madde (örn.: göz yaşartıcı gaz)
LACHRYMATORY : English Turkish
adj. gözyaşartıcı
LACHRYMOSE : English Turkish
adj. sulugöz, gözleri yaşlı, ağlayan, gözyaşartıcı
LACINESS : English Turkish
n. dantelli olma niteliği, dantel gibi olma niteliği
LACING : English Turkish
n. bağlama, bağcık, katılan alkol, dayak, kötek
LACINIATE : English Turkish
adj. kertikli, çentikli; saçaklı (Botanik, Zooloji)
LACINIATED : English Turkish
adj. dişli, kertikli, çentikli; saçaklı (Botanik, Zooloji)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani