Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LACUNARY : English Turkish

adj. laküner, lakunaya ait veya ilgili; tamamlanmamış, boşlukları veya eksik parçaları olan; çukurları olan, boşlukları olan (Anatomi)

LACUNE : English Turkish

n. lakuna, eksik parça, boşluk, aralık; çukur, çöküntü, küçük açıklık (Anatomi)

LACUNOSE : English Turkish

adj. aralığı olan, boşluğu olan, çukurları veya aralıkları olan

LACUNULE : English Turkish

n. küçük boşluk, küçük lakuna, küçük çukur, küçük çöküntü

LACUSTRINE : English Turkish

adj. göle ait, gölde yaşayan, göl

LACUSTRINE DWELLINGS : English Turkish

adj. göl hayvanları

LACY : English Turkish

adj. dantel gibi, dantelli

LAD : English Turkish

n. delikanlı, adam, erkek çocuk, seyis yamağı

LAD MAG : English Turkish

erkek dergisi, seks spor ve erkekleri ilgilendiren başka konular içeren genç erkeklere yönelik olan dergi

LADAKH : English Turkish

n. Hindistan ve Pakistan'da bulunan Jammu ve Keşmir'in bir bölgesi (Çin sınırında); 17'inci yüzyıl boyunca bir Tibet Krallığı'nın yerleşim yeri

LADAKHI : English Turkish

n. Ladakhlı veya Ladakh'ta ikamet eden kimse; Ladakhlı kimse

LADAKHI : English Turkish

n. Ladakh'ta konuşulan Tibet lehçesi şekli

LADDER : English Turkish

n. merdiven, portatif merdiven, basamak, çorap kaçığı, kaçık

LADDER : English Turkish

v. kaçmak (çorap), kaçırmak, eskitmek

LADDER IN A STOCKING : English Turkish

(British) kaçmış çorap, çorapta bulunan küçük delik

LADDER TRUCK : English Turkish

n. merdiven kamyonu, sürgülü merdivenle donatılmış olan itfaiye arabası

LADDER-PROOF : English Turkish

kaçmaz, kadın çorabı üretiminde kullanılan yırtılmaya dayanıklı malzeme

LADDERPROOF : English Turkish

n. kaçmaz

LADDIE : English Turkish

n. delikanlı, oğlan, erkek çocuk

LADDISH : English Turkish

adj. (İngiliz Argosu) maço, kaba

LADDY : English Turkish

n. (İskoçça) erkek çocuk, delikanlı

LADE : English Turkish

v. yüklemek, gemiye yüklemek

LADEN : English Turkish

adj. yüklü, dolu

LADIES : English Turkish

n. kadınlar

LADIES AND GENTLEMEN : English Turkish

ayanlar ve baylar, erkekler ve kadınlar (genellikle konuşmaya veya konferans vermeye başlarken kullanılır)