English
LAMENTER : English Turkish
n. yaslı kimse, matemli kimse, acı çeken kimse
LAMENTINGLY : English Turkish
adv. yaslı bir şekilde, üzüntüyle, kederle, gözü yaşlı bir şekilde
LAMER : English Turkish
n. beyinsiz kimse, aptal kimse, budala, geri zekalı (Argo)
LAMIA : English Turkish
n. kadın kafası ve gövdesi ve yılan vücudu olan mitolojik canavar (Klasik Mitoloji); vampir, kadın şeytan
LAMINA : English Turkish
n. tabaka, pul, zar, yaprak
LAMINABLE : English Turkish
adj. ince tabakalara ayırılabilir, kat kat yapılabilir, katlı tabakalar şeklinde oluşturulabilir, ince katmanlara ayrılabilir
LAMINAL : English Turkish
adj. katmerli, tabakalı, kat kat
LAMINAR : English Turkish
adj. katmerli, tabakalı, kat kat
LAMINATE : English Turkish
v. yaprak haline getirmek, kat kat yapmak, pul pul olmak, üst üste koymak
LAMINATED : English Turkish
adj. ince tabakalı, yaprak, kat kat, katmerli, üst üste konmuş
LAMINATED WOOD : English Turkish
lamine ahşap, ince tabaka ile kaplanmış ahşap tahta, birçok ince katmandan yapılmış olan tahta
LAMINATION : English Turkish
n. levha haline getirme, yaprak haline gelme, katmanlı yapı
LAMINATOR : English Turkish
n. nesneleri ince tabakalara ayıran kimse veya şey; nesneleri ince katmanlar şeklinde düzenleyen kime veya şey
LAMINECTOMY : English Turkish
n. laminektomi, omurun bir kısmının ameliyatla alınması (Tıp)
LAMING : English Turkish
adj. sakatlayan, topallığa neden olan; şekil bozukluğuna neden olan; zararlı
LAMINITIS : English Turkish
n. at ayağı iltihabı (Veterinerlik)
LAMINOSE : English Turkish
adj. ince katmanlardan oluşan, yaprak halinde olan, kat kat yapılan, örtüşen tabakalardan oluşan
LAMINOUS : English Turkish
adj. ince katmanlardan oluşan, yaprak halinde olan, kat kat yapılan, örtüşen tabakalardan oluşan
LAMISTER : English Turkish
n. kaçak kimse, firari olan kimse, kaçan kimse, kanun kaçağı olan kimse
LAMMAS : English Turkish
n. İngiltere'de 1 Ağustosta kutlanan eski hasat bayramı; St. Peter'in tutsak edilmesi ve serbest bırakılmasını anmak için kutlanan dini tatil (Katoliklik)
LAMMERGEIER : English Turkish
n. kuzukartalı, sakallı akbaba
LAMMERGEYER : English Turkish
n. kuzukartalı, sakallı akbaba
LAMMING : English Turkish
n. dayak, dövme, kırbaçlama
LAMP : English Turkish
n. lâmba, fener, ışık, ampul, far
LAMP CHIMNEY : English Turkish
lamba şişesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani