Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LAM : English Turkish

v. dayak atmak, dövmek, kaçmak

LAM INTO : English Turkish

v. saldırmak, fırça atmak, dövmek

LAM. : English Turkish

n. geleneksel olarak rahip Jeremiah'a atfedilen Eski Ahit'in kitabı (İncille ilgili)

LAMA : English Turkish

n. tibetli buda rahibi, lama

LAMAISM : English Turkish

n. Tibet budacılığı

LAMAIST : English Turkish

n. (Budizm) Tibet Budizm’i müridi

LAMARCK : English Turkish

n. Lamark, bir soyadı; Jean Baptiste Pierre Antoine de Monet de Lamarck (
1829), "biyoloji" terimini modern anlamında ilk kez kullanan Fransız doğa bilimcisi

LAMARCKIAN : English Turkish

adj. Fransız doğa bilimci Jean de Lamarck'ın geliştirdiği teorilerle ilgili

LAMARCKISM : English Turkish

n. Lamarkizm, Fransız doğa bilimci Jean de Lamarck tarafından geliştirilen yapısal evrim teorisi

LAMASERY : English Turkish

n. lama manastırı

LAMAZE : English Turkish

n. bir soyadı; Lamaze Metodu, nefes alma ve rahatlama tekniklerini içeren gebe anne adaylarını normal doğuma hazırlayan metod (Fransız doğum uzmanı Fernand Lamaze'dan sonra bu isim verilen)

LAMAZE METHOD : English Turkish

n. Lamaze Metodu, nefes alma ve rahatlama tekniklerini içeren gebe anne adaylarını normal doğuma hazırlayan metod (Fransız doğum uzmanı Fernand Lamaze'dan sonra bu isim verilen)

LAMB : English Turkish

n. Hazreti İsa

LAMB : English Turkish

n. kuzu, kuzu gibi kimse

LAMB CHOPS : English Turkish

kuzu pirzolası, kuzu omzundan veya yan kısmından kesilen et parçaları

LAMB OF GOD : English Turkish

hazreti İsa

LAMB SHASHLIK : English Turkish

ızgarada pişirilen şişe geçirilmiş kuzu eti

LAMB STEW : English Turkish

n. kuzu güveç

LAMB'S TAILS : English Turkish

n. fındık çiçekleri, bir tür söğüt

LAMB'S WOOL : English Turkish

kuzu yünü

LAMBADA : English Turkish

n. lambada, Brezilya’da ortaya çıkan erotik Latin Amerika dansı; lambada dansı müziği

LAMBAST : English Turkish

v. öldüresiye dövmek, acımasızca dövmek; şiddetli bir şekilde azarlamak, paylamak (ayrıca lambaste)

LAMBAST SOMEONE : English Turkish

irini azarlamak, birini sözlü olarak taciz etmek, birini paylamak, birini kınamak

LAMBASTE : English Turkish

v. dövmek, pataklamak, azarlamak, fırça atmak

LAMBASTE A PLAN : English Turkish

ir planı ağır bir şekilde eleştirmek, bir planı kınamak, bir tasarının aleyhinde olmak, bir planı doğru bulmadığını beyan etmek