English
LIGHT NATURAL WOOD COLOR : English Turkish
açık doğal ağaç rengi, yeni kesilmiş odun rengine benzeyen açık ton
LIGHT O'LOVE : English Turkish
n. hafif kadın, fingirdek kadın
LIGHT OPERA : English Turkish
hafif opera, operet, kısa eğlenceli opera
LIGHT OUT : English Turkish
kaçmak, sıvışmak
LIGHT OUT OF DARKNESS : English Turkish
karanlığın ortasındaki ışık, ümitsiz bir mücadeleden sonra ümidin ortaya çıkması
LIGHT PEN : English Turkish
ışıklı kalem, ışın yayan ve bilgisayar ekranında doğrudan opsiyon seçme veya çizmek için kullanılan kalem şeklindeki alet (fotoelektrik aracılığı ile)
LIGHT PLANE : English Turkish
hafif uçak, ağır olmayan uçak
LIGHT POLLUTION : English Turkish
n. ışık kirliliği, insanların yarattıkları lüzumsuz yapay zararlı aydınlatma (sokak lambaları veya ışıklı reklamlar); gökcisimlerinin gözetlemesine engel olan gökyüzünün gece vakti elektrik lambaları ile aydınlatılması
LIGHT PROOF : English Turkish
ışık geçirmez
LIGHT PUNISHMENT : English Turkish
hafif ceza, ciddi olmayan ceza
LIGHT PURSE : English Turkish
cimri
LIGHT RAIL SYSTEM : English Turkish
n. hafif raylı sistem, modern tramvay sistemi şekli, modern hafif raylı araçlara hafif donanım kullanan sistem
LIGHT RAILWAY : English Turkish
n. hafif demiryolu, modern tramvay şekli, hafif trafik için kullanılan demiryolu
LIGHT RAIN : English Turkish
hafif yağmur, yumuşak yağan yağmur, az yağış miktarı
LIGHT REFLEX : English Turkish
ışık refleksi, ışık yansıması, ışınların bir yüzeyden geri sekme niteliği
LIGHT SENSITIVE : English Turkish
ışığa duyarlı, ışığa tepki gösteren, ışıktan etkilenen
LIGHT SENTENCE : English Turkish
hafif hüküm, hoşgörülü mahkeme kararı, hafif ceza
LIGHT SLEEP : English Turkish
hafif uyku, kestirme, uyuklama
LIGHT SOIL : English Turkish
hafif toprak, havalandırılmış toprak, hava cepleri içeren toprak, kumlu toprak, gevşek zemin
LIGHT SOURCE : English Turkish
n. ışık kaynağı
LIGHT SPECTRUM : English Turkish
ışık spektrumu, insan gözü tarafından algılanabilen ışık aralığı (Fizik)
LIGHT STATION : English Turkish
deniz feneri, ışık feneri, yönlendirme ışıkları aydınlatması, uyarı ılıkları aydınlatması
LIGHT SWITCH : English Turkish
lamba anahtarı, ışık kaynağı açmak ve kapatmak için kullanılan elektrik anahtarı
LIGHT TANK : English Turkish
hafif tank, hafif zırhlı küçük savaş tankı, büyük hareket kabiliyeti ve dönme yeteneği olan tank
LIGHT THE FIRE : English Turkish
ateşi yakmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani