Multilingual Turkish Dictionary

English

English
NATIONWIDE : English Turkish

adj. ülke çapında olan, ülke çapında yayılan, yurt genelinde olan

NATIONWIDE : English Turkish

adv. ülke çapında, yurt genelinde

NATIS : English Turkish

n. kalça, kıç, popo

NATIVE : English Turkish

n. yerli kimse, yerli hayvan, yerli mal

NATIVE : English Turkish

adj. yerli, doğal, doğuştan

NATIVE AMERICAN : English Turkish

adj. Amerikan yerlisi, Amerikan Kızılderilileri'ne ait, Kuzey ve Güney Amerika'nın yerli halkına ait

NATIVE AMERICAN : English Turkish

n. Amerikan Yerlisi, Kuzey ve Güney Amerika'nın yerli halklarından birinin üyesi, Kızılderili

NATIVE BORN : English Turkish

doğma büyüme, yerli

NATIVE CITIZEN : English Turkish

n. doğuştan vatandaş

NATIVE COUNTRY : English Turkish

vatan, menşe ülkesi, birinin doğduğu ülke

NATIVE CUSTOMS : English Turkish

yerli gelenekler, belirli bir yere özgü olan gelenekler

NATIVE LAND : English Turkish

vatan, anayurt

NATIVE LANGUAGE : English Turkish

anadil

NATIVE SHORE : English Turkish

n. memleket, vatan

NATIVE SPEAKER : English Turkish

anadil konuşuru, bir dili konuşarak büyümüş olan kimse

NATIVE TONGUE : English Turkish

anadil

NATIVE TOWN : English Turkish

doğum yeri, birinin doğduğu şehir

NATIVE-BORN ISRAELI : English Turkish

İsrail’de doğmuş olan kimse, İsrail yerlisi olan kimse

NATIVELY : English Turkish

adv. doğuştan, doğal bir şekilde; başlangıçta

NATIVENESS : English Turkish

n. yerli olma durumu; doğuştan olma niteliği

NATIVISM : English Turkish

n. yerlilerin yeni gelenlere karşı olan üstünlük tavrı; tüm düşüncelerin doğuştan olduğunu savunan felsefi görüş

NATIVIST : English Turkish

n. yerlilerin hak ve çıkarlarını koruma siyasetini destekleyen kimse

NATIVITY : English Turkish

n. Hz. İsa'nın doğuşu, Hz. isa'nın doğumu; Yılbaşı, Hz. İsa'nın doğumunu kutlayan Hristiyan tatili

NATIVITY : English Turkish

n. doğuş, doğum

NATL. : English Turkish

adj. milli, bir ulusa ait veya ilgili olan; ülke ile ilgili