Multilingual Turkish Dictionary

English

English
NATURAL EVENT : English Turkish

n. doğal olay, meydana gelen olgu, gerçekleşen olay

NATURAL EVENTS : English Turkish

n. doğa olayları, doğada meydana gelen olaylar (yer çekimi, elektrik, yağmur, kar, gök gürültüsü, güneş ışığı, nem, ay ışığı, vs.)

NATURAL FABRIC : English Turkish

n. doğal kumaş, bitkilerden veya hayvanlardan sağlanan liflerden yapılan kumaş (örn.: keten, yün, pamuk, ipek)

NATURAL FOOD : English Turkish

doğal besin, yapay olarak değiştirilmemiş olan gıda

NATURAL FORCES : English Turkish

doğal güçler, doğanın güçleri (örn.: rüzgar, yağmur, vs.)

NATURAL FORM : English Turkish

n. hilkat

NATURAL FRUIT JUICE : English Turkish

doğal meyve suyu, yapay tatlar veya tatlandırıcılar içermeyen meyve suyu

NATURAL GAS : English Turkish

doğal gaz

NATURAL GROWTH : English Turkish

doğal büyüme, doğal artış, normal büyüme

NATURAL HABITAT : English Turkish

doğal çevre, gelişme yeri, doğal ortam, bir bitkinin veya hayvanın doğal olarak büyüdüğü yer

NATURAL HISTORIAN : English Turkish

doğa tarihçisi, organizmaların zamanla oluşan gelişimini araştıran kimse

NATURAL HISTORY : English Turkish

n. Doğa Tarihi, Naturalis Historia, Yaşlı Pliny (Pliny the Elder) tarafından yazılan ansiklopedi

NATURAL HISTORY : English Turkish

doğa tarihi, organizmaların zamanla oluşan gelişimini inceleyen bilim

NATURAL HONEY : English Turkish

doğal bal, işlenmemiş bal, saf bal

NATURAL INCREASE : English Turkish

doğal artış, doğal büyüme, doğumla gerçekleşen nüfus artış oranı

NATURAL JUICE : English Turkish

doğal meyve veya sebze suyu, saf meyve veya sebze suyu, işlenmemiş meyve veya sebze suyu (yapay tatlar veya tatlandırıcılar içermeyen)

NATURAL LANGUAGE : English Turkish

n. doğal dil, yıllar boyunca gelişmiş olan insan dili

NATURAL LANGUAGE PROCESSING : English Turkish

n. doğal dil süreci, NLP, doğal bir dilin oluşumu ile ilgilenen yapay zeka ve dilbilimin alt dalı, bilgisayar tarafından doğal bir insan dilinin anlaşılması ve oluşturulması süreci

NATURAL LAW : English Turkish

doğa kanunu, mantığa doğaya veya dine dayalı olan ilkeler

NATURAL LEADERSHIP : English Turkish

doğal liderlik, doğal özellik olarak lider yeteneklerine sahip olma durumu

NATURAL LOGARITHM : English Turkish

n. doğal logaritma, tabanında oransız “e” sayısı olan logaritma (Matematik)

NATURAL MEDICINE : English Turkish

doğal tıp, doğadan elde edilen veya üretilen ilaçlara dayalı olan tedavi etme yöntemi

NATURAL NUMBERS : English Turkish

doğal sayılar, 1’den yukarı olan tam sayılar

NATURAL PERSON : English Turkish

n. gerçek kişi, şahıs

NATURAL PHENOMENON : English Turkish

doğal fenomen, doğa güçlerinin neden olduğu sıra dışı veya olağanüstü olgu