Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OBLIGATORILY : English Turkish

adv. zorunlu olarak, mecburi olarak

OBLIGATORY : English Turkish

adj. zorunlu, mecburi, gerekli

OBLIGATORY ARBITRATION : English Turkish

anlaşmazlık durumunda iki taraf arasında verilen tahkime başvuru sözü

OBLIGATORY COURSE : English Turkish

zorunlu ders, bir akademik kurumunda alınması zorunlu olan ders

OBLIGATORY INSURANCE : English Turkish

zorunlu sigorta, fiziksel ve psikolojik zarara karşı devlet tarafından zorunlu tutulan sigorta

OBLIGE : English Turkish

v. zorunda bırakmak, mecbur etmek, bağlamak (anlaşma vb.), minnettar kılmak, minnettar bırakmak, iyilik etmek, lütfetmek, memnun etmek

OBLIGE WITH : English Turkish

azı olmak, kabul etmek

OBLIGED : English Turkish

adj. minnettar, zorunlu

OBLIGEE : English Turkish

n. alacaklı

OBLIGEMENT : English Turkish

n. borç, yükümlülük

OBLIGER : English Turkish

n. iyilik eden kimse

OBLIGING : English Turkish

adj. yardımsever, yardımcı, nazik

OBLIGINGLY : English Turkish

adv. yardımsever bir şekilde, yardıma hazır bir şekilde; efendice; faydalı olarak

OBLIGOR : English Turkish

n. borçlu, yükümlü

OBLIQUE : English Turkish

adj. eğri, eğik, dolaylı, dolambaçlı, yoldan çıkmış, meyilli

OBLIQUE : English Turkish

v. sapmak, meyletmek

OBLIQUE ANGLE : English Turkish

yatık açı, 90 derecelik açı olmayan açı, dik açı olmayan herhangi bir açı

OBLIQUELY : English Turkish

adv. eğik bir şekilde, yatık olarak; diyagonal olarak; dolaylı olarak

OBLIQUENESS : English Turkish

n. eğiklik, eğrilik, yoldan çıkma, sapma, çarpıklık

OBLIQUITY : English Turkish

n. eğim, eğilim, meyil, sapma, yoldan çıkma

OBLITERATE : English Turkish

v. yoketmek, silmek, bozmak, tıkamak (damar)

OBLITERATE IDENTITY : English Turkish

v. kimliğini iyice görülemeyecek şekle getirmek, kimliğini ayırt edilemeyecek şekilde değiştirmek

OBLITERATE TOTALLY : English Turkish

v. tamamen bozmak, tamamen yok etmek, tamamen silmek, tamamen tahrip etmek

OBLITERATION : English Turkish

n. yok etme, silme, tahrip etme, bozma

OBLITERATIVE : English Turkish

adj. yok edici, yıkıcı; imha edici