Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OBSCURITY : English Turkish

n. karanlık, anlaşılmazlık, bilinmezlik, loşluk, gizlilik

OBSECRATE : English Turkish

v. yalvarmak, rica etmek, yakarmak

OBSEQUIAL : English Turkish

adj. cenaze töreni ile ilgili; cenaze ile ilgili

OBSEQUIES : English Turkish

n. cenaze töreni

OBSEQUIOUS : English Turkish

adj. aşırı saygılı, yaltakçı, yağcı

OBSEQUIOUSLY : English Turkish

adv. dikkatlice; yaltaklık ederek; kul köle olan bir şekilde

OBSEQUIOUSNESS : English Turkish

n. yaltakçılık, dalkavukluk, yağcılık

OBSEQUY : English Turkish

n. cenaze töreni

OBSERVABLE : English Turkish

adj. gözle görülür, izlenebilir, ölçülür, uyulması gereken

OBSERVABLY : English Turkish

adv. gözlenebilir bir şekilde, gözle görünür bir şekilde; açıkça, fark edilecek derecede

OBSERVANCE : English Turkish

n. gözetim, uyma, riayet, yerine getirme, gelenek, töre, usul, tarikat kuralı, ayin, dini tören, dinsel tören

OBSERVANCE OF CUSTOMS : English Turkish

gelenekleri koruma, adetleri yerine getirme

OBSERVANCE OF LAWS : English Turkish

kanunlara uyma, yasalara bağlı olma

OBSERVANCES : English Turkish

n. adap

OBSERVANT : English Turkish

adj. uyan, riayet eden, itaatkâr, bağlı, dikkat eden

OBSERVANT FAMILY : English Turkish

geleneksel Yahudi ailesi, Yahudi hukukuna uyan aile

OBSERVANT JEW : English Turkish

Yahudi hukukuna uyan kimse, geleneksel Yahudi

OBSERVANT OF CUSTOMS : English Turkish

geleneklere bağlı, töreleri uygulayan

OBSERVANTLY : English Turkish

adv. uyarak, itaat ederek; uyanık bir şekilde; zekice; dikkatlice

OBSERVATION : English Turkish

n. gözetim, gözetleme, seyretme, gözlem, gözlem sonucu, gözleme, yorum, rasat

OBSERVATION BALLOON : English Turkish

gözetleme balonu, olguları kaydetmek için kullanılan balon (genellikle hava şartları hakkındaki araştırma ile ilgili olarak)

OBSERVATION CAR : English Turkish

yolcuların manzarayı seyredebilmelerini sağlamak için büyük pencereleri olan tren yolcu vagonu

OBSERVATION MIRROR : English Turkish

n. dikiz aynası

OBSERVATION OFFICER : English Turkish

düşman faaliyetlerini gözetleyen askeri görevli

OBSERVATION POINT : English Turkish

gözetleme noktası