Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PLUSH : English Turkish

adj. peluş, konforlu, lüks

PLUSHES : English Turkish

n. peluş uşak pantolonu

PLUSHY : English Turkish

adj. peluş gibi, konforlu, lüks

PLUSSAGE : English Turkish

n. ek miktar, ilave

PLUTARCH : English Turkish

n. antik Yunan biyografı

PLUTO : English Turkish

n. Pluto [mit.], cehennem tanrısı [mit.], Plüton [astr.]

PLUTOCRACY : English Turkish

n. plutokrasi, zenginerki, zenginler idaresi

PLUTOCRAT : English Turkish

n. plutokrat, zenginlerin idaresi yanlısı

PLUTONIAN : English Turkish

adj. Plüton gezegeni ile alakalı yada Plüton gezegenine ait; zenginliğin ve yeraltı dünyasının tanrısı olan Pluto ile alakalı yada ona benzeyen; yeraltı dünyası ile alakalı

PLUTONIC : English Turkish

adj. yerin derinliklerinde kayalaşmış

PLUTONIUM : English Turkish

n. Plütonyum

PLUVIAL : English Turkish

adj. yağmurlu, yağmura ait, yağmur

PLUVIOGRAPH : English Turkish

n. yağışyazar

PLUVIOMETER : English Turkish

n. yağmurölçer, yağışölçer

PLUVIOSE : English Turkish

n. Devrimci takvimin beşinci ayı

PLUVIOUS : English Turkish

adj. yağmurlu, yağmura ait, yağmur

PLY : English Turkish

n. kat, tabaka, katmer, plise, eğilim

PLY : English Turkish

v. yapmak, icra etmek, işletmek, kullanmak, sıkıştırmak, bunaltmak, dayamak (yiyecek), durmadan vermek, eğmek

PLY A TRADE : English Turkish

n. ticaret yapmak

PLY SMB. WITH DRINK : English Turkish

v. içkiyi dayamak, içirip durmak

PLY SMB. WITH QUESTIONS : English Turkish

v. sorularla sıkıştırmak

PLY WITH : English Turkish

v. dayamak (yiyecek), durmadan vermek, sıkıştırmak, bunaltmak

PLYMOUTH : English Turkish

n. Plymouth askeri limanı [brit.]

PLYMOUTH ROCK : English Turkish

plimut tavuğu

PLYWOOD : English Turkish

n. kontrplâk