Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PO FACED : English Turkish

çatık kaşlı, sert bakışlı, suratsız

POACH : English Turkish

v. kaçak avlanmak, izinsiz avlanmak, yasak bölgeye girmek, izinsiz girmek, sportmence davranmamak, çiğnenerek topak topak olmak (toprak), vıcık vıcık olmak (toprak), toprağı çiğneyip karıştırmak, yumurtayı kabuksuz pişirmek, çılbır yapmak, ağartmak (kâğıt), kapmak, kaynatmak (yiyecek)

POACHED : English Turkish

adj. sıcak suda pişirilmiş

POACHED EGG : English Turkish

çılbır, suya kırılarak pişirilmiş yumurta

POACHER : English Turkish

n. kaçak avcı, yasak bölgeye giren kimse, çılbır tavası

POACHING : English Turkish

n. kaçak avcılık

POALEI AGUDAT ISRAEL : English Turkish

Agudat İsrail'in dini siyasi bölümünün bir kolu olarak ayrışan ve laik gruplarla işbirliğini savunan dini işçi partisi

POB : English Turkish

n. posta ofisi kutusu, bir postahanede postaların teslim alınabileceği numaralı posta kutusu, özel konut yada ofise doğrudan postaların teslim edilmesini sağlayan posta ofisinden alternatif olarak kiralanabilen kutu, çağrı kutusu, mektup kutusu

POCAHONTAS : English Turkish

n. beyaz bir Amerikan yerleşimciyi idamdan kurtardığı iddaasıyla ünlü yapılan Kızılderili kız

POCHARD : English Turkish

n. elmabaş

POCHETTE : English Turkish

n. poşet, torba, el çantası (zarf şeklinde)

POCK : English Turkish

n. kabarcık, çiçek bozuğu

POCK MARKED : English Turkish

çiçek bozuğu, çopur

POCKET : English Turkish

n. cep, torba, kese, hava boşluğu, oyuk, kovuk, maddi olanak

POCKET : English Turkish

v. cebe indirmek, cebe koymak, cebe atmak, iç etmek, üstüne yatmak, gizlemek, bastırmak, belli etmemek, deliğe sokmak (bilardo), veto etmek, çembere almak (savaş), sineye çekmek, hazmetmek (hakaret)

POCKET : English Turkish

adj. cep, minyatür

POCKET BOOK : English Turkish

cep defteri, cep kitabı, cüzdan, el çantası [amer.]

POCKET EDITION : English Turkish

cep baskısı, küçük kitap

POCKET LAMP : English Turkish

n. cep feneri

POCKET MONEY : English Turkish

cep harçlığı, harçlık

POCKET SIZE : English Turkish

adj. cep tipi, küçük boy

POCKET SIZED : English Turkish

adj. cep tipi, küçük boy

POCKETALK : English Turkish

n. sesli mesaj sistemlerinde en son teknolojiye sahip gelişmiş cep telesekreteri (CONXUS tarafından yapılan)

POCKETKNIFE : English Turkish

n. çakı

POCKETS : English Turkish

n. cepler, torbalar, gözaltı torbaları