English
VELLEITY : English Turkish
n. hafif istek, küçük heves
VELLICATE : English Turkish
v. seğirmek, seğirtmek, çimdiklemek, çekmek, çekiştirmek, yolmak, yoluşturmak; kıvırmak, eğmek, bükmek
VELLICATION : English Turkish
n. seğirme, seğirtme, çimdikleme, çekme, çekiştirme, yolma, yoluşturma
VELLUM : English Turkish
n. parşömen, tirşe, parşömen kâğıdı
VELLUM CLOTH : English Turkish
tirşe taklidi bez
VELLUM PAPER : English Turkish
tirşe taklidi kağıt
VELOCIPEDE : English Turkish
n. bisiklet, üç tekerlekli bisiklet
VELOCITY : English Turkish
n. hız, sürat
VELOCITY CIRCULATION : English Turkish
dolaşım hızı, paranın tedavüldeki dolaşım sürati, bir ekonomide paranın el değiştirmesi hızını belirlemek amacıyla kullanılan gayrisafi millî hasıla ile paranın dolaşımı arasındaki ilişki (Ekonomi)
VELOCITY OF CIRCULATION : English Turkish
dolaşım hızı, paranın tedavüldeki dolaşım sürati, bir ekonomide paranın el değiştirmesi hızını belirlemek amacıyla kullanılan gayrisafi millî hasıla ile paranın dolaşımı arasındaki ilişki (Ekonomi)
VELOCITY OF FALL : English Turkish
düşme hızı, cismin düşme sürati, bir vücudun düşme hızı
VELOCITY OF LIGHT : English Turkish
ışık hızı, ışığın hızı
VELOCITY OF MONEY CIRCULATION : English Turkish
paranın dönüşüm hızı, paranın değişim sürati, piyasada bir partiden diğerine para transferinin hızını öğreten ekonomik denklik (Ekonomi)
VELOCITY OF SOUND : English Turkish
ses hızı, sesin hızı
VELOCITY VECTOR : English Turkish
hız vektörü, hız ve yön oranı
VELODROME : English Turkish
n. velodrom, bisiklet yarış pisti, bisiklet yarış aranı, bisiklet yarışı yapılan alan; bisiklet yolu
VELOUR : English Turkish
n. velur, yünlü kadife, velur şapka
VELOURS : English Turkish
n. yünlü kadife, velur
VELUM : English Turkish
n. zar, cenin zarı, yumuşak damak
VELVET : English Turkish
n. kadife
VELVET : English Turkish
adj. kadife gibi, yumuşak, kadife
VELVET COAT : English Turkish
kadife palto, kadife ceket, kadifeden yapılmış üstlük, kadife olarak bilinen kumaştan yapılmış ve belden yukarı giyilen giysi
VELVET GLOVE : English Turkish
kadife eldiven, kadifeden yapılmış eldiven, kadife olarak bilinen kumaştan yapılmış olan eldiven
VELVET HAIR : English Turkish
kadife saç, yumuşak ve nazik saç
VELVET SKIN : English Turkish
kadife cilt, kadife deri, kadife gibi yumuşak ve nazik cilt, kadife gibi yumuşak ve nazik deri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani