English
VENGEFUL : English Turkish
adj. kinci, intikamcı, hınçlı
VENGEFULLY : English Turkish
adj. kindarca, kinci bir şekilde, intikamcı bir şekilde
VENGEFULNESS : English Turkish
n. kindarcılık, kinci olma durumu, kindar olma durumu, intikamcılık, intikam alma arzusu
VENI VIDI VICI : English Turkish
v. "geldim gördüm yendim" (Julius Sezar tarafından söylenen onun askeri zaferleri ile alakalı Latince ifade)
VENIAL : English Turkish
adj. affedilir, bağışlanır
VENIAL ERROR : English Turkish
affedilir hata, affedilebilir hata, unutulabilir hata
VENIAL SIN : English Turkish
affedilir günah, affedilebilir günah, bağışlanabilir günah
VENIALITY : English Turkish
n. affedilirlik, affedilebilirlik, bağışlanabilir olma durumu
VENIALLY : English Turkish
adv. affedilebilir bir şekilde, bağışlanabilir bir biçimde, mazur görülebilir bir şekilde; küçük bir günahla ilgili (Roma Katolik Kilisesi)
VENICE : English Turkish
n. İtalya'nın kuzeydoğusunda cadde ve sokaklar yerine içerisinde su kanalları bulunan şehir ve liman (Venedik)
VENIN : English Turkish
n. venin, zehir, yılan zehirlerinde bulunan zehirli madde
VENIPUNCTURE : English Turkish
n. damar kesme, damar delme (Tıp)
VENIRE : English Turkish
n. jüri davetiyesi, yargıç tarafından gönderilen jüri görev davetiyesi
VENIREMAN : English Turkish
n. jüri görevine çağrılmış kimse, yargıç tarafından jüri görevine davet edilmiş kimse
VENISECTION : English Turkish
n. veniseksiyon, damardan kan alma, damardan kan çekme, damardan kan akıtma, tıbbî tedavinin parçası olarak damardan kan boşaltma veya çekme, kan alma, damar ameliyatı
VENISON : English Turkish
n. av eti, geyik eti
VENLAFAXINE : English Turkish
n. fenatilaminden türetilen bisiklik ilaç, depresyon tedavisinde kullanılan reçeteli ilaç
VENOGRAPHY : English Turkish
n. Venografi (Tıp) damar röntgeni çekimi, flebografi, içine bir radyopak madde enjekte edilen damarın geleneksel X-ray filminin çekilerek incelenmesi metodu (tıkanmaları tespit etmek için kullanılır)
VENOM : English Turkish
n. yılan zehiri, akrep zehiri, zehir, kin, düşmanlık
VENOMOUS : English Turkish
adj. zehirli, haince, kin dolu
VENOMOUS SNAKE : English Turkish
zehirli yılan
VENOMOUSLY : English Turkish
adv. haince, kindarca, kötü niyetli bir şekilde; zehirlice, zehirli bir şekilde
VENOMOUSNESS : English Turkish
n. zehirlilik, kin, garez
VENOSE : English Turkish
adj. toplardamara ait, kirli (kan), damarlı
VENOSE BLOOD : English Turkish
n. kirli kan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani