Multilingual Turkish Dictionary

English

English
VOUS : English Turkish

pron. siz; sen (tekil
Fransızcada nezaket ve saygı belirtmek amacıyla kullanılır)

VOW : English Turkish

n. adak, ant, yemin

VOW : English Turkish

v. adamak, ant içmek, yemin etmek, ahdetmek

VOW NOT TO DO IT AGAIN : English Turkish

v. tövbe etmek

VOWEL : English Turkish

adj. sesli, ünlü (harf)

VOWEL : English Turkish

n. sesli harf, ünlü

VOWEL HARMONY : English Turkish

n. ünlü uyumu

VOWEL LETTERS : English Turkish

ünlü harfler, sesli harfler, ciğerlerden gelen hava akışını kesmeden telaffuz edilen harfler (a, e, i gibi)

VOWEL POINT : English Turkish

sesli işareti

VOWEL RHYME : English Turkish

n. ünlü benzeşmesi, asonans, ünlü yinelemesi, ünlü tekrarlaması, kelime veya harflerdeki ses benzeşmesi

VOWEL SHIFT : English Turkish

ünlü kayması, ünlülerin telaffuzlarının değiştiği fonetik olay

VOWELIZE : English Turkish

v. sesli işaretleri koymak

VOWER : English Turkish

n. söz veren kimse, vaat eden kimse, yemin eden kimse

VOX : English Turkish

n. ses

VOX POP : English Turkish

n. (Britanya Kullanımı) halkoyu, kamuoyu, halkın düşüncesi

VOX POPULI : English Turkish

(Latince) "voice of the people (halkın sesi)", halk görüşü, kamuoyu düşüncesi

VOX POPULI VOX DEI : English Turkish

(Latince) genel halkın sesi Tanrı'nın sesidir, Halkın Sesi Tanrı'nın Sesidir

VOXEL : English Turkish

n. voksel, oylum öge, görüntü ögesine paralel olan 3D (3 Boyut) hacmi (hacimsel modellemede kullanılır)

VOYAGE : English Turkish

n. yolculuk, seyahat, sefer

VOYAGE : English Turkish

v. yolculuk etmek, seyahat etmek

VOYAGE OUT : English Turkish

n. yurt dışına çıkma

VOYAGER : English Turkish

n. yolcu, gezgin, seyyah

VOYEUR : English Turkish

n. röntgenci, sevişenleri izlemekten zevk alan kimse

VOYEURISM : English Turkish

n. röntgencilik

VOYEURISTIC : English Turkish

adj. röntgencilikle ilgili, röntgenciliğe özgü, dikizcilikle ilgili, dikizciliğe özgü; sapık özelliklerinde olan, röntgenci özelliklerinde olan